HOMEPREVIOUS NEXT
Okut

KUR'AN: BEKARA SURE; Sure 2, Ayet 53



Ahmed Raza Khan: Mohammed Aqib Qadri:
And when We gave Moosa the Book (Taurat / Torah) and the criterion to judge right from wrong, so that you may attain guidance.


Elmalılı-orijinal 2:53 Ve bir vakit Musaya o kitabı ve fürkanı verdik, gerekti ki doğru gidecektiniz

Elmalılı 2:53 - Ve hani bir zamanlar Musa'ya o kitabı ve furkanı verdik, gerekirdi ki, doğru yolda gidesiniz.

DiyanetMeali 2:53 Doğru yola gidesiniz diye Musa'ya hakkı batıldan ayıran Kitabı vermiştik.

DiyanetVakfı 2:53 Doğru yolu bulasınız diye Musa'ya Kitab'ı ve hak ile bâtılı ayıran hükümleri verdik.

Ömer.N.Bilmen 2:53 Ve bir vakitte Mûsa'ya kitap ve furkan vemiştik. Tâ ki hidâyete eresiniz.

SuatYıldırım 2:53 – Mûsâ’ya Kitap ve Furkan’ı verdik, ta ki doğru yolda yürüyebilesiniz. [28, 52-53; 21,48; 3,4; 25,1; 8,29]

İbni Kesir 2:53 Hani, Musa'ya; hidayete eresiniz diye kitab ve furkan vermiştik.


NOT:

Furkan kelimesi Kur'an'da 2:53; 2:185; 3:4; 8:29; 8:41; 21:48; 25:1 de geçiyor.

2:185'te "şehru rameDânellezî ünzile fiyhil Kur’ânü hüden lin nâsi ve beyyinâtin minel hüdâ vel furKân*" Burada "Furkan" kelimesi "hak ile batılı ayırmak" diye Kur'an'ın bir sıfatı olarak geçiyor.

3:4'te "min Kablü hüden lin nâsi ve enzelel furKân*" Buradaki "Furkan" kelimesini 3 ile 4cü ayetleri beraber alarak anlayabiliriz. Burada kendinden evvelkileri doğrulayan kitab'dan (Kur'an'dan) ve Tevrat ve İncil ve Furkan diye dört ayrı şeyden bahsediyor. Burada Furkan'ın manası üstü kapalı olarak geçiyor.

8:29'da "yâ eyyühelleziyne âmenû in tetteKullâhe yec’Al leküm furKânen ve yükeffir ‘Anküm seyyiâtiküm ve yagfir leküm* vallâhü zül faDlil ‘AZıym" Burada "Ey iyman edenler! Allaha korunursanız o, size bir furkan verir" Furkan kelimesi ayrı bir şey olarak geçiyor. Burada Furkan'ın manası üstü kapalı olarak geçiyor.

8:41'de "...ve mâ enzelnâ ‘Alâ ‘Abdinâ yevmel furKâni yevmelteKal cem’An*" Burada "Furkan günü" diye geçiyor. Furkan gününde kulumuza indirdiğimiz diyor. Ve sonra "iki ordunun karşı karşıya geldiği gün" diye Furkan günü'nü açıklıyor.

21:48'de "ve leKad âteynâ mûsâ ve hârûnel furKâne ve Dıyâen ve zikran lil müttaKıyn*" Burada Musa ile Harun'e Furkan'ı verdik diyor. Burada Furkan'ın manası üstü kapalı olarak geçiyor.

25:1'de "tebârakelleziy nezzelel furKâne ‘Alâ ‘Abdihî liyekûne lil ‘Âlemiyne neziyrâ" Burada "kuluna Furkan'ı indirdi" diyor. Ve Furkan'ın özelliğini "dünyaları uyarmak üzere" diye açıklıyor. Burada "Kul'dan" maksad peygamberimiz oluyor. "dünyaları uyarmak üzere" sözlerinden de Furkan'ın Kur'an-ı Kerim olduğu anlaşılıyor.

Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere "Furkan" kelimesinin manasını anlayabilmek için bu ayetleri daha geniş açıklayan tefsirlere bakmamız gerekiyor. İşlerin en doğrusunu Allahü ta'ala bilir.