HOME PREVIOUS NEXT
Okut

KUR'AN: Yusuf Suresi ; Sure 12, Ayet 28


Ahmed Raza Khan: Mohammed Aqib Qadri:
So when the governor saw his shirt torn from behind, he said, "Indeed this is a deception of women; undoubtedly the deception of women is very great."


Elmalılı-orijinal 12:28 Vaktâ ki gömleğini gördü arkasından yırtılmış, anlaşıldı, dedi: o, siz kadınların kendinizden, her halde sizin keydiniz çok büyük

Elmalılı 12:28 - Ne zaman ki, gömleğin arkadan yırtılmış olduğunu gördü, o zaman dedi ki: "Bu iş, siz kadınların tuzağındandır. Gerçekten de sizin tuzağınız çok büyüktür".

DiyanetMeali 12:28-29 Kocası gömleğin arkadan yırtılmış olduğunu görünce, karısına hitaben "Doğrusu bu sizin hilenizdir, siz kadınların fendi büyüktür" dedi. Yusuf'a dönerek: "Yusuf! Sen bundan kimseye bahsetme"; kadına dönerek: "Sen de günahının bağışlanmasını dile, çünkü suçlulardansın" dedi.*

DiyanetVakfı 12:28 (Kocası, Yusuf'un gömleğinin) arkadan yırtılmış olduğunu görünce, (kadına): "Şüphesiz, dedi; bu, sizin tuzağınızdır. Sizin tuzağınız gerçekten büyüktür."

Ömer.N.Bilmen 12:28 Vaktâ ki (kadının kocası) gömleğinin arka tarafından parçalanmış olduğunu gördü, dedi ki: «Şüphesiz bu (ey kadın!) sizin hilenizdendir. Şüphe yok ki, sizin hileniz pek büyüktür.»

SuatYıldırım 12:28-29 – Gömleğinin arkadan yırtıldığını görünce (kocası, eşine:) “Anlaşıldı!” dedi. “Bu, siz kadınların oyunlarınızdan biri! Gerçekten sizin fendiniz pek müthiştir! Yusuf! Sakın bunu kimseye söyleme! Kadın! Sen de günahından dolayı af dile, çünkü sen günaha girenlerden oldun.”

İbni Kesir 12:28 Gömleğinin arkadan yırtılmış olduğunu görünce; (kadının kocası) dedi ki: Doğrusu bu, sizin tuzağınızdandır, siz kadınların tuzağı büyüktür.


Aşagıdaki köşeli parantez içindeki kısım Kurtubi tefsirinden alınmıştır.

["Kocası gömleğinin arkasından yırtılmış olduğunu görünce: Şüphesiz ki bu, siz kadınların hilelerindendir... dedi," Denildiğine göre bu sözleri Aziz kadına: "Zevcene kötülük yapmak isteyenin cezası... başka ne olabilir?" demesi üzerine söylemiştir. Bu sözleri kadına şahidin söylediği de söylenmiştir.

"Keyd; hile": Tuzak ve hile demektir. Bunun anlamı daha önce el-Enfal Süresi'nde (8/18. âyetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.

"Doğrusu siz kadınların hilesi büyüktür." Bu sözleri söyleyenin hileyi "büyüktür" İle nitelendirmesi, içine düştükleri yanlışlıklardan kurtulmak için giriştikleri fitne ve hilelerin büyüklüğünden dolayıdır. Mukatil, Yahya b. Ebî Kesir'den rivayetle Ebu Hureyre'den şöyle dediğini nakletmektedir; Rasûlullah (sav) buyurdu ki: "Hiç şüphesiz kadınların hilesi, şeytanın hilesinden daha büyüktür. Çünkü yüce Allah: "Şüphesiz şeytanın hilesi zayıftır" (en-Nisa, 4/76) diye buyururken, diğer taraftan: "Doğrusu siz kadınların hilesi büyüktür" diye buyurmaktadır." [132]]

[8/18 "Sizin haliniz işte budur. Şüphesiz Allah, kâfirlerin düzenini zayıflatandır" buyruğu Mekkeliler ve Medineliler ile Ebû Amr diye okurlar. Kûfeliler İse, "Kâfirlerin düzenini zayıflatandır" diye okumuşlardır. "Zayıflatan anlamındaki kelimedeki "he" harfinin şeddeli okunuşu, mübalağa anlamını verir, el-Hasen'den (.vb diğer yedi kıraat imamından) da Kûfeliler gibi okudukları rivayet edilmiştir. Yani, şüphesiz yüce Allah, darmadağın oluncaya, toplulukları dağılıncaya, buna bağlı olarak da zayıf düşünceye kadar onların kalplerine korku salacaktır. "Düzen" anlamı verilen "el-Keyd": Hile, desise, tuzak gibi anlamlara gelir. Buna dair açıklamalar daha önceden (en-Nisa, 4/76. âye­tin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır. ]

[4/76! İman edenler Allah yolunda savaşırlar. Kâfir olanlar da tâğut yolunda savaşırlar. O halde şeytanın velileri İle savaşın. Şüphesiz şeytanın hilesi pek zayıftır.

"İman edenler Allah yolunda" itaati uğrunda "savaşırlar, kâfir olanlar da tâğût yolunda savaşırlar." Ebû Ubeyde ve el-Kisaî der ki: Tâğût, hem müzekker hem müennes olarak kullanılabilir.
Ebû Ubeyd de der ki: Bunun hem müzekker hem müennes gelmesinin se­bebi, cahüiye dönemi araplarımn, kâhin erkek ve kâhin kadına da tâğût adı­nı vermiş olmalarıydı. Yine Ebû Ubeyd der ki: Bize Haccac b, Cüreyc anlat­tı dedi ki: Bize Ebû Zübeyr anlattı. O, Cabir b. Abdullah'a hükmüne başvur­dukları tâğût hakkında kenidisine soru sorulurken şöyle dediğini işitmiş: Cüheyne'de bir kadın ve Eslemlîler arasında bir kadın vardı. Her bir kabilede bir kadın (kâhin) bulunurdu.
Ebû İshak da der ki: Tağutun şeytan oluşuna delil, yüce Allah'ın: "O halde şeytanın velileri (dostları) ile savaşın. Şüphesiz şeytanın hilesi pek za­yıftır" buyruğudur.

Keyd: Hile, şeytanın ve ona tabi olanların giriştikleri düzen ve tertiplerdir.

Deniliyor ki: Bununla Bedir günü şeytanın müşriklere şu sözleri söylemesi kastedilmektedir; "Hani o zaman şeytan... onlara Şöyle demişti: Bugün in­sanlar arasından size galip gelecek yoktur. Ben de şüphesiz sizin yardımcınızım. Ama iki ordu göründüğü vakit, iki topuğu üstüne kaçarak: Ben sizden katiyen uzağım... demişti." (el-Enfal, 8/48) Nitekim bu husus ileride (bu âyet-i kerimenin tefsirinde) gelecektir ]