Elmalılı-orijinal 77:1 Kasem olsun o urf için gönderilenlere

Elmalılı 77:1 - Andolsun birbiri ardınca gönderilenlere,

DiyanetMeali 77:1-7 Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.

DiyanetVakfı 77:1 Yemin olsun, (iyiliklerle) birbiri peşinden gönderilenlere;

Ömer.N.Bilmen 77:1-2 Andolsun, marûf ile gönderilmişlere. Ve pek sür'atle esmekle esenlere.

SuatYıldırım 77:1 – İyilik için birbirinin peşinden gönderilenler,

İbni Kesir 77:1 Andolsun birbiri ardınca gönderilenlere,


Elmalılı-orijinal 77:2 Derken büküp devirenlere

Elmalılı 77:2 - Büküp devirenlere,

DiyanetMeali 77:1-7 Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.

DiyanetVakfı 77:2 Şiddetle eserek (zararlıları) savurup atanlara;

Ömer.N.Bilmen 77:1-2 Andolsun, marûf ile gönderilmişlere. Ve pek sür'atle esmekle esenlere.

SuatYıldırım 77:2 – Esip savuranlar,

İbni Kesir 77:2 Şiddetle esip koştukça koşanlara,


Elmalılı-orijinal 77:3 Ve neşrederek yayanlara

Elmalılı 77:3 - Yaydıkça yayanlara,

DiyanetMeali 77:1-7 Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.

DiyanetVakfı 77:3 (Hakikat ve hayırları) yaydıkça yayanlara;

Ömer.N.Bilmen 77:3 Ve yaymakla yayıverenlere.

SuatYıldırım 77:3 – Tohumlarını yaydıkça yayanlar,

İbni Kesir 77:3 Veya yaydıkça yayanlara.


Elmalılı-orijinal 77:4 Derken seçip ayıranlara

Elmalılı 77:4 - Seçip ayıranlara,

DiyanetMeali 77:1-7 Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.

DiyanetVakfı 77:4 (Hak ile batılı) birbirinden iyice ayıranlara;

Ömer.N.Bilmen 77:4 Sonra ayrılmakla ayıranlara.

SuatYıldırım 77:4 – Hakla batılı, doğru ile eğriyi ayırt edenler,

İbni Kesir 77:4 Böylece ayırdıkça ayıranlara,


Elmalılı-orijinal 77:5 Sonra bir ögüt bırakanlara

Elmalılı 77:5 - Bir öğüt bırakanlara,

DiyanetMeali 77:1-7 Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.

DiyanetVakfı 77:5 Öğüt telkin edenlere;

Ömer.N.Bilmen 77:5 Sonra bir öğüt bırakanlara.

SuatYıldırım 77:5-6 – Hak sahiplerine özür, yahut haksızlara tehdit olarak vahyi getiren melekler hakkı için:

İbni Kesir 77:5 Zikri getirenlere,


Elmalılı-orijinal 77:6 Gerek özriçin olsun gerek inzar

Elmalılı 77:6 - Gerek özür için olsun, gerek uyarı için,

DiyanetMeali 77:1-7 Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.

DiyanetVakfı 77:6 (Allah'a yönelenleri) arıtmak, (kötüleri) sakındırmak için.

Ömer.N.Bilmen 77:6 Özür dilemek veya korkutmak için.

SuatYıldırım 77:5-6 – Hak sahiplerine özür, yahut haksızlara tehdit olarak vahyi getiren melekler hakkı için:

İbni Kesir 77:6 Ma'zeret ve uyarı için.


Elmalılı-orijinal 77:7 Herhalde size va'dolunan muhakkak olacaktır

Elmalılı 77:7 - Herhalde size vaad olunan kesinlikle olacaktır.

DiyanetMeali 77:1-7 Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.

DiyanetVakfı 77:7 Bilin ki size vadolunan şey gerçekleşecek!

Ömer.N.Bilmen 77:7 Şüphe yok ki vaad olunduğunuz şey, elbette vukû bulacaktır.

SuatYıldırım 77:7 – Size vâd edilen mutlaka gerçekleşecektir.

İbni Kesir 77:7 Size vaadedilen mutlaka olacaktır.


Elmalılı-orijinal 77:8 Hani o yıldızlar silindiği vakıt

Elmalılı 77:8 - Hani o yıldızlar silindiği zaman,

DiyanetMeali 77:8 Yıldızların ışığı giderildiği zaman,

DiyanetVakfı 77:8 Yıldızların ışığı söndürüldüğü zaman,

Ömer.N.Bilmen 77:8-9 Artık o zaman ki, yıldızların ziyaları gider. Ve o vakit ki, gök yarılır.

SuatYıldırım 77:8 – Yıldızların ışığı söndürüldüğü zaman,

İbni Kesir 77:8 Yıldızlar söndürüldüğü zaman,


Elmalılı-orijinal 77:9 Ve o Sema açıldığı vakıt

Elmalılı 77:9 - Gök yarıldığı zaman,

DiyanetMeali 77:9 Gök yarıldığı zaman,

DiyanetVakfı 77:9 Gökkubbe yarıldığı zaman,

Ömer.N.Bilmen 77:8-9 Artık o zaman ki, yıldızların ziyaları gider. Ve o vakit ki, gök yarılır.

SuatYıldırım 77:9 – Gök yarıldığı zaman,

İbni Kesir 77:9 Gök yarıldığı vakit,


Elmalılı-orijinal 77:10 Ve o dağlar savurulduğu vakıt

Elmalılı 77:10 - Dağlar savrulduğu zaman,

DiyanetMeali 77:10 Dağlar pamuk gibi atıldığı zaman,

DiyanetVakfı 77:10 Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman ,

Ömer.N.Bilmen 77:10 Ve o an ki, dağlar dağılıverir.

SuatYıldırım 77:10 – Dağlar parçalanıp savrulduğu zaman,

İbni Kesir 77:10 Dağlar atıldığı zaman,


Elmalılı-orijinal 77:11 Ve o ilçiler miykatlarına irdirildiği vakıt

Elmalılı 77:11 - Elçiler, tayin edilen vakitlerine erdirildikleri zaman,

DiyanetMeali 77:11 Peygamberlere ümmetleri hakkında şahidlik vakitleri bildirildiği zaman;

DiyanetVakfı 77:11 Peygamberlerin (ümmetleri hakkında şahitlik) vakti tayin edildiği zaman (artık kıyamet kopmuştur).

Ömer.N.Bilmen 77:11 Ve o zaman ki, peygamberlere mahdut bir müddet verilmiş olur.

SuatYıldırım 77:11 – Resullere ümmetleri hakkında şahitlik vakitleri belirlendiği zaman; beklenen kıyamet kopmuştur.

İbni Kesir 77:11 Peygamberlerin vakti geldiği zaman,


Elmalılı-orijinal 77:12 Onlar hangi güne te'cil edildi?

Elmalılı 77:12 - Bunlar hangi güne ertelendiler?

DiyanetMeali 77:12 Bu, hangi güne bırakılmıştı?

DiyanetVakfı 77:12 (Bu alâmetler) hangi vakte ertelenmiştir?

Ömer.N.Bilmen 77:12-13 Hangi vakti tâcil olundu? Ayırma gününe (tecil edildi).

SuatYıldırım 77:12 – Bunlar hangi güne ertelendiler?

İbni Kesir 77:12 Hangi güne ertelenmişti?


Elmalılı-orijinal 77:13 Fasıl gününe

Elmalılı 77:13 - Hüküm gününe..

DiyanetMeali 77:13 Hüküm gününe bırakılmıştı.

DiyanetVakfı 77:13 Ayırım gününe.

Ömer.N.Bilmen 77:12-13 Hangi vakti tâcil olundu? Ayırma gününe (tecil edildi).

SuatYıldırım 77:13 – “Hüküm gününe!”

İbni Kesir 77:13 Hüküm gününe,


Elmalılı-orijinal 77:14 bildinmi nedir fasıl günü?

Elmalılı 77:14 - Bildin mi, nedir o hüküm günü?

DiyanetMeali 77:14 Hüküm gününün ne olduğunu sen nerden bilirsin?

DiyanetVakfı 77:14 (Resûlüm!) Ayırım gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin!

Ömer.N.Bilmen 77:14 O ayırma gününün ne olduğunu sana ne bildirdi?

SuatYıldırım 77:14 – “Hüküm günü” nedir bilir misin?

İbni Kesir 77:14 Hüküm gününü hangi şey bildirdi sana?


Elmalılı-orijinal 77:15 Vay haline o gün yalan diyenlerin

Elmalılı 77:15 - O gün yalanlayanların vay haline!

DiyanetMeali 77:15 O gün yalanlamış olanların vay haline!

DiyanetVakfı 77:15 O gün (Peygamber'i ve ahireti) yalan sayanların vay haline!

Ömer.N.Bilmen 77:15-16 O gün vay haline yalanlayanların. Evvelkileri helâk etmedik mi?

SuatYıldırım 77:15 – Hakkı yalan sayanların o gün vay hallerine!

İbni Kesir 77:15 O gün; yalanlayanların vay haline.


Elmalılı-orijinal 77:16 Helâk etmedikmi evvelkileri?

Elmalılı 77:16 - Biz, öncekileri helak etmedik mi?

DiyanetMeali 77:16-17 Öncekileri yok etmedik mi? Ardından, sonrakileri de onlara katarız.

DiyanetVakfı 77:16 Biz, (bunlar gibi inkârcı olan) öncekileri helâk etmedik mi?

Ömer.N.Bilmen 77:15-16 O gün vay haline yalanlayanların. Evvelkileri helâk etmedik mi?

SuatYıldırım 77:16 – Biz o peygamberleri reddedenlerden öncekileri yok etmedik mi?

İbni Kesir 77:16 Öncekileri Biz helak etmedik mi?


Elmalılı-orijinal 77:17 Sonra arkalarına takacağız geridekileri

Elmalılı 77:17 - Sonra geridekileri de onlara katarız.

DiyanetMeali 77:16-17 Öncekileri yok etmedik mi? Ardından, sonrakileri de onlara katarız.

DiyanetVakfı 77:17 Sonra arkadakileri de onların ardına takacağız.

Ömer.N.Bilmen 77:17-18 Sonra arkadakilerini onlara tâbi kılarız. İşte günahkârlara böyle yaparız.

SuatYıldırım 77:17 – Sonra gidenleri de onların ardına takarız.

İbni Kesir 77:17 Ardından sonrakileri de onların arkasına takacağız.


Elmalılı-orijinal 77:18 Biz öyle yaparız mücrimleri

Elmalılı 77:18 - Biz suçlulara böyle yaparız.

DiyanetMeali 77:18 Suçlulara böyle yaparız.

DiyanetVakfı 77:18 İşte biz suçlulara böyle yaparız!

Ömer.N.Bilmen 77:17-18 Sonra arkadakilerini onlara tâbi kılarız. İşte günahkârlara böyle yaparız.

SuatYıldırım 77:18 – İşte suçlu kâfirlere Biz böyle davranırız.

İbni Kesir 77:18 İşte Biz; böylr yaparız suçluları.


Elmalılı-orijinal 77:19 Vay haline o gün yalan diyenlerin

Elmalılı 77:19 - O gün yalanlayanların vah haline!

DiyanetMeali 77:19 O gün, yalanlamış olanların vay haline!.

DiyanetVakfı 77:19 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

Ömer.N.Bilmen 77:19 O gün vay haline yalanlayanların.

SuatYıldırım 77:19 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

İbni Kesir 77:19 O gün; yalanlayanların vay haline.


Elmalılı-orijinal 77:20 Yaratmadıkmı sizi bir hakîr sudan?

Elmalılı 77:20 - Biz sizi âdi bir sudan yaratmadık mı?

DiyanetMeali 77:20-22 Sizi bayağı bir sudan yaratıp onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirmedik mi?

DiyanetVakfı 77:20 (Ey insanlar!) Biz sizi dayanıksız bir sudan yaratmadık mı?

Ömer.N.Bilmen 77:20 Sizi bir değersiz sudan yaratmadık mı?

SuatYıldırım 77:20 – Biz sizi basit bir sudan yaratmadık mı?

İbni Kesir 77:20 Sizi bayağı bir sudan, Biz yaratmadık mı?


Elmalılı-orijinal 77:21 Kılıp da onu bir makarda temkin

Elmalılı 77:21 - Onu sağlam bir yerde oturttuk.

DiyanetMeali 77:20-22 Sizi bayağı bir sudan yaratıp onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirmedik mi?

DiyanetVakfı 77:21 İşte o suyu, sağlam bir yere yerleştirdik.

Ömer.N.Bilmen 77:21 İmdi onu bir sağlam karargâhta (bulunur) kıldık.

SuatYıldırım 77:21-22 – Sonra da o meni nutfesini belirli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik. [23,13]

İbni Kesir 77:21 Onu sağlam bir yere yerleştirdik.


Elmalılı-orijinal 77:22 Ma'lûm bir kadere değin

Elmalılı 77:22 - Belli bir süreye kadar.

DiyanetMeali 77:20-22 Sizi bayağı bir sudan yaratıp onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirmedik mi?

DiyanetVakfı 77:22 Belli bir süreye kadar.

Ömer.N.Bilmen 77:22 Bir malum müddete kadar.

SuatYıldırım 77:21-22 – Sonra da o meni nutfesini belirli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik. [23,13]

İbni Kesir 77:22 Belli bir süreye kadar.


Elmalılı-orijinal 77:23 Demekki ölçmüşüz, demekki biz ne güzel kâdiriz

Elmalılı 77:23 - Demek ki biçimlendirmişiz. Ne güzel biçimlendireniz biz.

DiyanetMeali 77:23 Buna gücümüz yeter; Biz ne güzel güç yetireniz!

DiyanetVakfı 77:23 Biz buna güç yetirmişizdir. Ve bizim gücümüz ne büyüktür!

Ömer.N.Bilmen 77:23 İşte Biz kâdir olduk, artık ne güzel kâdir olanlarız.

SuatYıldırım 77:23 – Biz işte böyle takdir ettik. Ne güzel takdir ederiz Biz!

İbni Kesir 77:23 Bunu Biz takdir ettik, ne güzel takdir edenleriz Biz.


Elmalılı-orijinal 77:24 Vay haline o gün yalan diyenlerin

Elmalılı 77:24 - O gün yalanlayanların vay haline!

DiyanetMeali 77:24 O gün yalanlamış olanların vay haline!

DiyanetVakfı 77:24 O gün (hakikatleri) yalan sayanların vayhaline!

Ömer.N.Bilmen 77:24 O gün vay haline yalanlayanların.

SuatYıldırım 77:24 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

İbni Kesir 77:24 Vay haline o gün, yalanlayanların.


Elmalılı-orijinal 77:25 Ye kılmadıkmı Arzı bir tokat

Elmalılı 77:25 - Yeryüzünü bir tokat (toplanma yeri) yapmadık mı?

DiyanetMeali 77:25-26 Biz yeryüzünü, dirilerin ve ölülerin toplantı yeri yapmadık mı?

DiyanetVakfı 77:25 Biz, yeryüzünü toplanma yeri yapmadık mı?

Ömer.N.Bilmen 77:25-26 Biz yeri bir toplantı mevzii yapmadık mı? Dirilere ve ölülere.

SuatYıldırım 77:25-26 – Gerek diriler ve gerek ölüler için Biz dünyayı toplanma yeri kılmadık mı?

İbni Kesir 77:25 Biz; yeryüzünü toplantı mahalli kılmadık mı?


Elmalılı-orijinal 77:26 Gerekse diriler için gerekse emvat

Elmalılı 77:26 - Gerek diriler, gerekse ölüler için.

DiyanetMeali 77:25-26 Biz yeryüzünü, dirilerin ve ölülerin toplantı yeri yapmadık mı?

DiyanetVakfı 77:26 Dirilere ve ölülere .

Ömer.N.Bilmen 77:25-26 Biz yeri bir toplantı mevzii yapmadık mı? Dirilere ve ölülere.

SuatYıldırım 77:25-26 – Gerek diriler ve gerek ölüler için Biz dünyayı toplanma yeri kılmadık mı?

İbni Kesir 77:26 Ölülere de, dirilere de.


Elmalılı-orijinal 77:27 Ve oturdupda onda yumru yumru oturaklı dağlar, sunmadıkmı size bir su (tatlı) bir furat

Elmalılı 77:27 - Orada yüksek yüksek dağlar oturtup da size bir tatlı su sunmadık mı?

DiyanetMeali 77:27 Orada yüksek yüksek sabit dağlar var edip size tatlı sular içirmedik mi?

DiyanetVakfı 77:27 Yeryüzünde haşmetli dağlar yarattık, sizlere tatlı sular içirdik..

Ömer.N.Bilmen 77:27 Ve orada yüksek, sabit dağlar kıldık, ve size bir tatlı su içirdik.

SuatYıldırım 77:27 – Orada, sağlam yüksek dağlar yarattık ve size tatlı bir su ihsan ettik.

İbni Kesir 77:27 Orada yüksek ve sabit dağlar var edip tatlı sular içirmedik mi size?


Elmalılı-orijinal 77:28 Vay haline o gün yalan diyenlerin

Elmalılı 77:28 - O gün yalanlayanların vay haline!

DiyanetMeali 77:28 Yalanlamış olanların vay o gün haline!

DiyanetVakfı 77:28 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

Ömer.N.Bilmen 77:28-29 O gün vay haline yalanlayanların. Kendisini yalanladığınız şeye gidiniz.

SuatYıldırım 77:28 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

İbni Kesir 77:28 Vay haline o gün, yalanlayanların.


Elmalılı-orijinal 77:29 Haydi boşanın o yalan dediğinize

Elmalılı 77:29 - (Kıyameti yalanlayanlara şöyle denir): "Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru."

DiyanetMeali 77:29 İnkarcılara o gün şöyle denir: "yalanlayıp durduğunuz şeye gidin;"

DiyanetVakfı 77:29 (İnkârcılara o gün şöyle denilir:) yalan sayageldiğiniz azaba doğru gidin!

Ömer.N.Bilmen 77:28-29 O gün vay haline yalanlayanların. Kendisini yalanladığınız şeye gidiniz.

SuatYıldırım 77:29 – Nankörlere ise şöyle denir: “Haydi, durmayın yalan dediğiniz o azaba girin bakalım!”

İbni Kesir 77:29 Varın yalanlayıp durduğunuz şeye gidin.


Elmalılı-orijinal 77:30 Haydi boşanın bir üç çatallı gölgeye

Elmalılı 77:30 - "Haydi gidin o üç çatallı gölgeye (cehenneme)."

DiyanetMeali 77:30-31 "gölge yapmayan ve ateşten de korumayan cehennem dumanının üç kollu gölgesine gidin."

DiyanetVakfı 77:30 Üç kola ayrılmış,bir gölgeğe gidin.

Ömer.N.Bilmen 77:30-31 Üç kola ayrılmış olan bir gölgeye gidiniz. Ne gölgelendiricidir ve ne de alevden koruyabilir.

SuatYıldırım 77:30 – Üç kola ayrılmış gölgeye gidin.

İbni Kesir 77:30 Üç kollu gölgeye gidin.


Elmalılı-orijinal 77:31 Ne gölgelendirir ne alevden korur

Elmalılı 77:31 - O, ne gölgelendirir, ne alevden korur.

DiyanetMeali 77:30-31 "gölge yapmayan ve ateşten de korumayan cehennem dumanının üç kollu gölgesine gidin."

DiyanetVakfı 77:31 Ki ne gölgelendiren ne de alevden koruyandır.

Ömer.N.Bilmen 77:30-31 Üç kola ayrılmış olan bir gölgeye gidiniz. Ne

SuatYıldırım 77:31 – Gidin ama, o, ateşten sizi korumaz, gölgelik olmaz.

İbni Kesir 77:31 Gölge yapmaz ve alevden korumaz.


Elmalılı-orijinal 77:32 çünkü o, öyle şirareler atacaktırki her biri bir saray gibi

Elmalılı 77:32 - O, saray gibi kıvılcımlar atar.

DiyanetMeali 77:32-33 O gölgenin saçtığı her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir, konak gibi de büyüktür.

DiyanetVakfı 77:32 O, saray gibi kocaman kıvılcım saçar.

Ömer.N.Bilmen 77:32-33 Şüphe yok ki, o köşk gibi kıvılcımlar atar. Sanki o birer sarı erkek develerdir.

SuatYıldırım 77:32 – O, birer saray gibi kıvılcımlar atar.

İbni Kesir 77:32 O; her biri bir saray gibi kıvılcımlar atar.


Elmalılı-orijinal 77:33 Sanki sarı sarı hopalar gibi

Elmalılı 77:33 - Sanki o kıvılcımlar, sarı sarı (erkek deve sürüleridir).

DiyanetMeali 77:32-33 O gölgenin saçtığı her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir, konak gibi de büyüktür.

DiyanetVakfı 77:33 Her bir kıvılcım, sanki birer sarı deve gibidir.

Ömer.N.Bilmen 77:32-33 Şüphe yok ki, o köşk gibi kıvılcımlar atar. Sanki o birer sarı erkek develerdir.

SuatYıldırım 77:33 – O kıvılcımlardan her biri, sanki birer deve yavrusudur!

İbni Kesir 77:33 Ve her biri sanki birer sarı erkek devedir.


Elmalılı-orijinal 77:34 Vay haline o gün yalan diyenlerin

Elmalılı 77:34 - O gün yalanlayanların vay haline!

DiyanetMeali 77:34 Yalanlamış olanların o gün vay haline!

DiyanetVakfı 77:34 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

Ömer.N.Bilmen 77:34-35 O gün vay haline yalanlayanların. Bu bir gündür ki, konuşamazlar.

SuatYıldırım 77:34 – Hakkı yalan sayanların o gün vay hallerine!

İbni Kesir 77:34 Vay haline o gün, yalanlayanların.


Elmalılı-orijinal 77:35 Bugün nutukları tutulacağı gündür

Elmalılı 77:35 - Bugün, konuşamıyacakları gündür.

DiyanetMeali 77:35 Bu, onların konuşamayacakları gündür.

DiyanetVakfı 77:35 Bu, (kâfirlerin) konuşamayacağı bir gündür.

Ömer.N.Bilmen 77:34-35 O gün vay haline yalanlayanların. Bu bir gündür ki, konuşamazlar.

SuatYıldırım 77:35 – Bugün, kâfirlerin konuşamayacakları bir gündür.

İbni Kesir 77:35 Bu; onların konuşamayacakları gündür.


Elmalılı-orijinal 77:36 İzin de verilmezki i'tizar ederler

Elmalılı 77:36 - Kendilerine izin de verilmez ki, özür beyan etsinler.

DiyanetMeali 77:36 Onlara izin de verilmez ki özür beyan etsinler.

DiyanetVakfı 77:36 Onlara izin de verilmez ki (sözde) mazeretlerini beyan etsinler.

Ömer.N.Bilmen 77:36 Ve onlar için izin verilmez, itizarda da bulunamazlar.

SuatYıldırım 77:36 – Kendilerine konuşma izni verilmez ki özür dilesinler.

İbni Kesir 77:36 Onlara izin de verilmez ki özür dilesinler.


Elmalılı-orijinal 77:37 Vay haline o gün yalan diyenlerin

Elmalılı 77:37 - O gün yalanlayanların vay haline!

DiyanetMeali 77:37 Yalanlamış olanların o gün vay haline!

DiyanetVakfı 77:37 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

Ömer.N.Bilmen 77:37-38 O gün vay haline yalanlayanların. İşte bu, ayırdetme günüdür, sizleri de evvelkileri de toplayıverdik.

SuatYıldırım 77:37 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

İbni Kesir 77:37 Vay haline o gün, yalanlayanların.


Elmalılı-orijinal 77:38 Bu işte o fasıl günü topladık sizi ve evvelkileri

Elmalılı 77:38 - Bu, işte o hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladık.

DiyanetMeali 77:38 "Bu, sizleri ve öncekileri topladığımız hüküm günüdür."

DiyanetVakfı 77:38 (O zaman şöyle denir:) Bu, ayırım günüdür. Sizi ve sizden öncekileri bir araya getirdik.

Ömer.N.Bilmen 77:37-38 O gün vay haline yalanlayanların. İşte bu, ayırdetme günüdür, sizleri de evvelkileri de toplayıverdik.

SuatYıldırım 77:38 – Bu gün karar ve hüküm günüdür.Sizi de, önce gelip geçmiş olanları da bir araya topladık.

İbni Kesir 77:38 İşte bu; sizleri ve öncekileri topladığımız hüküm günüdür.


Elmalılı-orijinal 77:39 Varsa bir fenniniz atlatın beni

Elmalılı 77:39 - Bir hileniz varsa beni atlatın.

DiyanetMeali 77:39 "Eğer bir düzeniniz varsa Bana kurun."

DiyanetVakfı 77:39 (Azaptan kurtulmanız için) bir hileniz varsa, gösterin bana hilenizi!

Ömer.N.Bilmen 77:39-40 Artık sizin için bir hile var ise hemen bana hilede bulunun. O gün vay haline yalanlayanların.

SuatYıldırım 77:39 – İşte hepiniz bir aradasınız. Kurtulmak için, bir düzeniniz, bir hileniz varsa, hiç durmayın, derhal uygulayın!

İbni Kesir 77:39 Eğer Bana karşı bir düzeniniz varsa; onu hemen kurun.


Elmalılı-orijinal 77:40 Vay haline o gün yalan diyenlerin

Elmalılı 77:40 - O gün yalanlayanların vay haline!

DiyanetMeali 77:40 Yalanlamış olanların o gün vay haline!.*

DiyanetVakfı 77:40 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

Ömer.N.Bilmen 77:39-40 Artık sizin için bir hile var ise hemen bana hilede bulunun. O gün vay haline yalanlayanların.

SuatYıldırım 77:40 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

İbni Kesir 77:40 Vay haline o gün, yalanlayanların.


Elmalılı-orijinal 77:41 Şübhesiz ki (korunan) müttakîler gölgelerde kaynaklar

Elmalılı 77:41 - Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır.

DiyanetMeali 77:41 Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlar, elbette gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar.

DiyanetVakfı 77:41 Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri, gölgeliklerde ve pınar başlarında,

Ömer.N.Bilmen 77:41 Şüphe yok ki, muttakîler ise gölgelerde ve çeşmelerdedirler.

SuatYıldırım 77:41 – Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise o gün gölgeliklerde, pınar başlarındadırlar.

İbni Kesir 77:41 Muhakkak ki muttakiler, gölgeliklerde ve pınarlardadırlar.


Elmalılı-orijinal 77:42 Ve canlarının istediğinden meyveler içindedirler

Elmalılı 77:42 - Canlarının çektiğinden türlü meyveler arasındadırlar.

DiyanetMeali 77:42 Canlarının istediği meyveler arasındadırlar.

DiyanetVakfı 77:42 Canlarının çektiği çeşit çeşit meyveler arasındadırlar.

Ömer.N.Bilmen 77:42 Ve canlarının istediğinden meyveler (içindedirler).

SuatYıldırım 77:42 – Arzu ettikleri her türlü meyveyi bulurlar.

İbni Kesir 77:42 Ve canlarının istediğinden meyveler.


Elmalılı-orijinal 77:43 Yeyin, için âfiyet olsun işlediğiniz amellere mukabil

Elmalılı 77:43 - (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için" (denir).

DiyanetMeali 77:43 Onlara denir ki: "İşlediklerinize karşılık afiyetle yiyiniz, içiniz."

DiyanetVakfı 77:43 (Kendilerine:) "İşlediklerinizin karşılığı olarak şimdi âfiyetle yeyin için" (denir).

Ömer.N.Bilmen 77:43 Yeyiniz ve içiniz, afiyet olsun yapar olduğunuz şey sebebiyle.

SuatYıldırım 77:43 – Dünyada yaptıklarınızdan ötürü âfiyetle yiyin, için!

İbni Kesir 77:43 İşlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.


Elmalılı-orijinal 77:44 İşte biz muhsinleri böyle karşılarız

Elmalılı 77:44 - İşte biz güzel amel işleyenleri böyle mükafatlandırırız.

DiyanetMeali 77:44 Biz, iyi davrananlara işte böyle karşılık veririz.

DiyanetVakfı 77:44 İşte, biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.

Ömer.N.Bilmen 77:44 Şüphe yok ki, Biz muhsin olanları işte böyle mükâfaatlandırırız.

SuatYıldırım 77:44 – Biz iyi hareket edenleri işte böyle ödüllendiririz.

İbni Kesir 77:44 Şüphesiz ki Biz; ihsan edenleri böyle mükafatlandırırız.


Elmalılı-orijinal 77:45 Vay halina o gün yalan diyenlerin

Elmalılı 77:45 - O gün yalanlayanların vay haline!

DiyanetMeali 77:45 O gün yalanlamış olanların vay haline

DiyanetVakfı 77:45 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

Ömer.N.Bilmen 77:45-47 O gün vay haline yalanlayanların. Yeyiniz ve menfaatleniniz biraz, muhakkak ki, siz günahkârlarsınız. O gün vay haline yalanlayanların.

SuatYıldırım 77:45 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

İbni Kesir 77:45 Vay haline o gün, yalanlayanların.


Elmalılı-orijinal 77:46 Yeyin, zevk edin biraz, çünkü mücrimlersiniz

Elmalılı 77:46 - Yiyin, zevklenin biraz, çünkü siz suçlularsınız.

DiyanetMeali 77:46 Yiyiniz, biraz zevkleniniz bakalım, doğrusu sizler suçlularsınız.

DiyanetVakfı 77:46 (Ey inkârcılar!) Yeyiniz, (dünyadan) faydalanınız biraz! Gerçek şu ki, sizler suçlusunuz!

Ömer.N.Bilmen 77:45-47 O gün vay haline yalanlayanların. Yeyiniz ve menfaatleniniz biraz, muhakkak ki, siz günahkârlarsınız. O gün vay haline yalanlayanların.

SuatYıldırım 77:46 – Ey kâfirler! Yiyin, azıcık zevkedin bakalım. Gerçek şu ki siz mücrimsiniz.

İbni Kesir 77:46 Yeyin ve biraz eğlenin. Doğrusu sizler suçlularsınız.


Elmalılı-orijinal 77:47 Vay haline o gün yalan diyenlerin

Elmalılı 77:47 - O gün yalanlayanların vay haline!

DiyanetMeali 77:47 O gün yalanlamış olanların vay haline!

DiyanetVakfı 77:47 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

Ömer.N.Bilmen 77:45-47 O gün vay haline yalanlayanların. Yeyiniz ve menfaatleniniz biraz, muhakkak ki, siz günahkârlarsınız. O gün vay haline yalanlayanların.

SuatYıldırım 77:47 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

İbni Kesir 77:47 Vay haline o gün, yalanlayanların.


Elmalılı-orijinal 77:48 Yerler, içerler de rükû' edin denildiği zaman onlara, rükû' etmezler

Elmalılı 77:48 - Onlara: "Rüku edin" denildiği zaman etmezler.

DiyanetMeali 77:48 Onlara "Rüku edin" denildiğinde rükua varmazlar.

DiyanetVakfı 77:48 Onlar, kendilerine: "Allah'ın huzurunda eğilin!" denildiği vakit eğilmezler:

Ömer.N.Bilmen 77:48 Onlara «Rükû ediniz!» denildiği zaman rükû etmezler.

SuatYıldırım 77:48 – Onlara: Haydin Allah’a boyun eğin denildiğinde, boyun eğmezler.

İbni Kesir 77:48 Onlara; rüku edin, denildiği zaman, rüku'a varmazlar.


Elmalılı-orijinal 77:49 Vay haline o gün yalan diyenlerin

Elmalılı 77:49 - Vay haline o gün yalanlayanların!

DiyanetMeali 77:49 O gün yalanlamış olanların vay haline!

DiyanetVakfı 77:49 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

Ömer.N.Bilmen 77:49 O gün vay haline yalanlayanların.

SuatYıldırım 77:49 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

İbni Kesir 77:49 Vay haline o gün, yalanlayanların.


Elmalılı-orijinal 77:50 Artık bundan sonra hangi söze inanacaklar?

Elmalılı 77:50 - Artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar?

DiyanetMeali 77:50 Kuran'dan başka hangi söze inanacaklar?*

DiyanetVakfı 77:50 Onlar artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar.

Ömer.N.Bilmen 77:50 Artık bundan sonra hangi bir söze inanıverirler?

SuatYıldırım 77:50 – Artık bu Kur’ân’a da inanmazlarsa, hangi söze inanırlar acaba?

İbni Kesir 77:50 Bundan sonra artık hangi söze inanacaklar?