HOMEPREVIOUS NEXT
Okut

KUR'AN: NEBE Suresi; Sure 78, Ayet 38



Ahmed Raza Khan: Mohammed Aqib Qadri:
The day when Jibreel and all the angels will stand in rows; none will be able to speak except one whom the Most Gracious commands and who spoke rightly. (Prophet Mohammed - peace and blessings be upon him - will be the first to be granted permission to intercede.)


Elmalılı-orijinal 78:38. O günkü Kıyama duracak Ruh ve Melâike saf saf. Bir kelime söyliyemezler, o kimseden başka ki o Rahman ona izin vermiş o da savabı söylemiştir.

Elmalılı 78:38 - O gün Ruh ve melekler sıra sıra dururlar. Rahmân'ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşamaz. İzin verilen de doğruyu söyler.

DiyanetMeali 78:38. Cebrail ve meleklerin dizi dizi durdukları gün, Rahman olan Allah'ın izni olmadan kimse konuşamayacaktır. Konuştuğu zaman da doğruyu söyleyecektir.

DiyanetVakfı 78:38. Ruh (Cebrail) ve melekler saf saf olup durduğu gün, Rahmân'ın izin verdiklerinden başkaları konuşmazlar; konuşan da doğruyu söyler.

Ömer.N.Bilmen 78:38 O gün ki Rûh ve melekler saf saf ayakta duracaklardır. Kendisine Rahmân'ın izin verdiğinden başkaları konuşamıyacaklar ve (o da) doğruyu söylemiş olur.

SuatYıldırım 78:38 – O gün Rûh ve melekler saf saf sıralanır. Rahman’ın izin verdiklerinin dışında, asla konuşmazlar. Konuşan da yerli yerinde söz söyler.

İbni Kesir 78:38 O gün; ruh ve melekler, saf halinde duracaklardır. Rahman'ın izin verdiklerinden başkaları konuşamazlar. O da doğruyu söyler.

Muhammed Esed 78:38 bütün [insan] ruhların[ın] [Dipnot 18] ve bütün meleklerin saf saf sıralandıkları Gün: Rahmân'ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşmayacak ve [herkes, yalnız] doğruyu söyleyecek. [Dipnot 19]

[Dipnot 18] Lafzen, “ruhun”. Rûh, burada tekil olarak kullanılmıştır ama çoğul bir karşılığı vardır. İbni ‘Abbâs, Katâde ve Hasan Basrî'ye göre (ki tümü Taberî tarafından nakledilmiştir) rûh'un yukarıdaki bağlamda taşıdığı anlam budur. [Dipnot 19] Bu, peygamberlerin Hesap Günü günahkarlar için sembolik olarak “şefaat etme” haklarını içermektedir (bkz. 10:3 -“Allah'ın izni olmadıkça hiç kimse O'nun nezdinde şefaat edemez”- ve bu “şefaat”in, Allah'ın günahkarın tevbesini daha başta kabul ettiğinin işareti olduğunu vurgulayan not 7). Allah'ın konuşmasına izin vereceği kişinin “[yalnızca] doğru olanı söyleyeceği” ifadesi, daha geniş anlamda, hiç kimsenin Hesap Günü gerçeğin dışına çıkamayacağına işaret eder.