Elmalılı-orijinal 78:1 Neden soruşturuyorlar? O büyük nübüvvet haberinde

Elmalılı 78:1 - Birbirlerine neyi soruyorlar?

DiyanetMeali 78:1 Neyi soruşturuyorlar?

DiyanetVakfı 78:1 Birbirlerine neyi soruyorlar?

Ömer.N.Bilmen 78:1-2 Ne şeyden soruşturuyorlar? O pek büyük haberden.

SuatYıldırım 78:1 – Onlar birbirine neyi sorup duruyorlar?

İbni Kesir 78:1 Neyi soruşturuyorlar?


Elmalılı-orijinal 78:2 Ki onlar onda ıhtilâfa düşüyorlar

Elmalılı 78:2 - O büyük haberden (kıyametten) mi?

DiyanetMeali 78:2-3 Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri, büyük bir olay olan tekrar dirilme haberini mi?

DiyanetVakfı 78:2 O büyük haberden mi?

Ömer.N.Bilmen 78:1-2 Ne şeyden soruşturuyorlar? O pek büyük haberden.

SuatYıldırım 78:2-3 – Hakkında ihtilafa düştükleri o mühim haberi mi?

İbni Kesir 78:2 Büyük haberi mi?


Elmalılı-orijinal 78:3 Hayır ileride bilecekler

Elmalılı 78:3 - Ki onlar onda ayrılığa düşmektedirler.

DiyanetMeali 78:2-3 Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri, büyük bir olay olan tekrar dirilme haberini mi?

DiyanetVakfı 78:3 (İnanıp inanmamakta) ayrılığa düşmektedirler.

Ömer.N.Bilmen 78:3 O haber ki, onlar onda ihtilafa düşmüşlerdir.

SuatYıldırım 78:2-3 – Hakkında ihtilafa düştükleri o mühim haberi mi?

İbni Kesir 78:3 Ki onlar, bunun üzerinde ihtilafa düşmektedirler.


Elmalılı-orijinal 78:4 Hayır, hayır ileride bilecekler

Elmalılı 78:4 - Hayır, ilerde bilecekler.

DiyanetMeali 78:4 Hayır; şüphesiz görüp bileceklerdir.

DiyanetVakfı 78:4 Hayır! Anlayacaklar!

Ömer.N.Bilmen 78:4-5 Hayır. Yakında bileceklerdir. Sonra hayır. Yakında bileceklerdir.

SuatYıldırım 78:4 – Hayır! (İhtilafa ne hacet,) yakında anlayacaklar!

İbni Kesir 78:4 Hayır; ilerde, bileceklerdir.


Elmalılı-orijinal 78:5 Değilmi ki biz arzı bir döşek yaptık

Elmalılı 78:5 - Hayır hayır, ilerde bilecekler.

DiyanetMeali 78:5 Yine hayır; elbette görüp bileceklerdir.

DiyanetVakfı 78:5 Yine hayır! Onlar anlayacaklar!

Ömer.N.Bilmen 78:4-5 Hayır. Yakında bileceklerdir. Sonra hayır. Yakında bileceklerdir.

SuatYıldırım 78:5 – Elbette ve elbette yakında gerçeği öğrenecekler!

İbni Kesir 78:5 Yine hayır; ilerde, bileceklerdir.


Elmalılı-orijinal 78:6 Ve dağları birer kazık

Elmalılı 78:6 - Biz yeryüzünü bir beşik yapmadık mı?

DiyanetMeali 78:6-7 Biz yeryüzünü bir beşik, dağları da onun için birer direk kılmadık mı?

DiyanetVakfı 78:6 Biz yeryüzünü bir döşek, yapmadık mı?

Ömer.N.Bilmen 78:6-7 Yeri bir döşek yapmadık mı? Dağları da birer kazık yapmadık mı?

SuatYıldırım 78:6 – Biz yeri bir döşek yapmadık mı?

İbni Kesir 78:6 Yeryüzünü bir beşik yapmadık mı?


Elmalılı-orijinal 78:7 Ve sizleri çift çift yarattık

Elmalılı 78:7 - Dağları da birer kazık kılmadık mı?

DiyanetMeali 78:6-7 Biz yeryüzünü bir beşik, dağları da onun için birer direk kılmadık mı?

DiyanetVakfı 78:7 Dağları da birer kazık .

Ömer.N.Bilmen 78:6-7 Yeri bir döşek yapmadık mı? Dağları da birer kazık yapmadık mı?

SuatYıldırım 78:7 – Dağları da arzı tutan birer destek yapmadık mı?

İbni Kesir 78:7 Dağları da birer kazık?


Elmalılı-orijinal 78:8 Ve uykunuzu bir sübat yaptık

Elmalılı 78:8 - Sizleri çift çift yarattık.

DiyanetMeali 78:8 Sizi çift çift yarattık;

DiyanetVakfı 78:8 Sizi çifter çifter yarattık.

Ömer.N.Bilmen 78:8-9 Ve sizleri çiftler olarak yarattık. Uykunuzu da bir dinleniş kıldık.

SuatYıldırım 78:8 – Hem, sizi çift yarattık. [30,21]

İbni Kesir 78:8 Ve sizi çift çift yarattık.


Elmalılı-orijinal 78:9 Ve geceyi bir libas yaptık

Elmalılı 78:9 - Uykunuzu bir dinlenme yaptık.

DiyanetMeali 78:9 Uykunuzu dinlenme vakti kıldık;

DiyanetVakfı 78:9 Uykunuzu bir dinlenme kıldık.

Ömer.N.Bilmen 78:8-9 Ve sizleri çiftler olarak yarattık. Uykunuzu da bir dinleniş kıldık.

SuatYıldırım 78:9 – Uykunuzu dinlenme yaptık.

İbni Kesir 78:9 Uykunuzu dinlenme kıldık.


Elmalılı-orijinal 78:10 Ve gündüzü bir meaş yaptık

Elmalılı 78:10 - Geceyi bir örtü yaptık.

DiyanetMeali 78:10 Geceyi bir örtü yaptık;

DiyanetVakfı 78:10 Geceyi bir örtü yaptık.

Ömer.N.Bilmen 78:10-11 Geceyi de bir örtü kılmış olduk. Gündüzü de bir geçim vakti yaptık.

SuatYıldırım 78:10-11 – Geceyi bir örtü, gündüzü geçiminiz için çalışma zamanı kıldık.

İbni Kesir 78:10 Geceyi bir örtü kıldık.


Elmalılı-orijinal 78:11 Ve üstünüze yedi sağlam bina çattık

Elmalılı 78:11 - Gündüzü de bir geçim zamanı yaptık.

DiyanetMeali 78:11 Gündüzü geçimi sağlama vakti kıldık;

DiyanetVakfı 78:11 Gündüzü de çalışıp kazanma zamanı kıldık.

Ömer.N.Bilmen 78:10-11 Geceyi de bir örtü kılmış olduk. Gündüzü de bir geçim vakti yaptık.

SuatYıldırım 78:10-11 – Geceyi bir örtü, gündüzü geçiminiz için çalışma zamanı kıldık.

İbni Kesir 78:11 Gündüzü de maişet vakti kıldık.


Elmalılı-orijinal 78:12 Ve içlerine şa'şaalı parıl parıl bir kandil astık

Elmalılı 78:12 - Üstünüze yedi sağlam bina (gök) çattık.

DiyanetMeali 78:12 Üstünüze yedi kat sağlam gök bina ettik;

DiyanetVakfı 78:12 Üstünüzde yedi kat sağlam göğü bina ettik.

Ömer.N.Bilmen 78:12-13 Ve üzerinize sağlam sağlam yedi gök bina ettik. Ve çok parıldayan kandil kıldık.

SuatYıldırım 78:12 – Üstünüzde yedi sağlam gök bina ettik.

İbni Kesir 78:12 Üstünüzde yedi sağlamı bina ettik.


Elmalılı-orijinal 78:13 Ve o mu'sıralardan şarıl şarıl bir su indirdik

Elmalılı 78:13 - İçlerine ışık saçan bir kandil astık.

DiyanetMeali 78:13 Parlak ışık veren güneşi varettik;

DiyanetVakfı 78:13 (Orada) alev alev yanan bir kandil yarattık.

Ömer.N.Bilmen 78:12-13 Ve üzerinize sağlam sağlam yedi gök bina ettik. Ve çok parıldayan kandil kıldık.

SuatYıldırım 78:13 – Orada pırıl pırıl yanan bir lamba koyduk.

İbni Kesir 78:13 Pırıl pırıl parlayan bir kandil astık.


Elmalılı-orijinal 78:14 Çıkaralım diye onunla taneler ve otlar

Elmalılı 78:14 - Yoğunlaşmış bulutlardan şarıl şarıl bir su indirdik.

DiyanetMeali 78:14-16 Taneler, bitkiler, ağaçları sarmaş dolaş bahçeler yetiştirmek için, yoğunlaşmış bulutlardan bol yağmur yağdırdık.

DiyanetVakfı 78:14 Sıkışan bulutlardan şarıl şarıl akan sular indirdik.

Ömer.N.Bilmen 78:14 Ve o sıkıştıranlardan şarıl şarıl bir su indirdik.

SuatYıldırım 78:14-16 – Size hububat, tohumlar, bitkiler ve ağaçları birbirine sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye, sıkışıp yoğunlaşmış bulutlardan bol bol yağmur indirdik.

İbni Kesir 78:14 Sıkıştırılmlşlardan da şarıl şarıl bir su indirdik.


Elmalılı-orijinal 78:15 Ve sarmaş dolaş bağlar bağçeler

Elmalılı 78:15 - Onunla taneler ve otlar çıkaralım diye.

DiyanetMeali 78:14-16 Taneler, bitkiler, ağaçları sarmaş dolaş bahçeler yetiştirmek için, yoğunlaşmış bulutlardan bol yağmur yağdırdık.

DiyanetVakfı 78:15 Size tohumlar, bitkiler,yetiştirmek için

Ömer.N.Bilmen 78:15-16 Onunla daneler ve otlar çıkaralım (diye). Ve sarmaşık bahçeler yetiştirelim diye.

SuatYıldırım 78:14-16 – Size hububat, tohumlar, bitkiler ve ağaçları birbirine sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye, sıkışıp yoğunlaşmış bulutlardan bol bol yağmur indirdik.

İbni Kesir 78:15 Ki onunla taneler ve bitkiler çıkaralım.


Elmalılı-orijinal 78:16 Şübhesiz ki o fasıl günü bir miykat olmuştur

Elmalılı 78:16 - Ve sarmaş dolaş bağlar bahçeler (çıkaralım diye).

DiyanetMeali 78:14-16 Taneler, bitkiler, ağaçları sarmaş dolaş bahçeler yetiştirmek için, yoğunlaşmış bulutlardan bol yağmur yağdırdık.

DiyanetVakfı 78:16 Ve ağaçları(birbirine) sarmaş dolaş bahçeler.

Ömer.N.Bilmen 78:15-16 Onunla daneler ve otlar çıkaralım (diye). Ve sarmaşık bahçeler yetiştirelim diye.

SuatYıldırım 78:14-16 – Size hububat, tohumlar, bitkiler ve ağaçları birbirine sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye, sıkışıp yoğunlaşmış bulutlardan bol bol yağmur indirdik.

İbni Kesir 78:16 Ve sarmaş dolaş bahçeler yetirelim.


Elmalılı-orijinal 78:17 O gün ki sur üfürülür derken gelirsiniz fevcâ fevc

Elmalılı 78:17 - Kuşkusuz o hüküm günü kararlaştırılmış bir vakit olmuştur.

DiyanetMeali 78:17 Doğrusu, hüküm gününün vakti elbette tesbit edilmiştir.

DiyanetVakfı 78:17 Şüphesiz hüküm günü vakit olarak belirlenmiştir.

Ömer.N.Bilmen 78:17 Şüphe yok ki, O ayırdetme günü, tayin edilmiş bir vakitir.

SuatYıldırım 78:17 – (İmdi bunları anladıysanız, hakkında ihtilaf ettiğiniz o mahşer dirilişini de anlarsınız. İşte bunları kim yapmışsa, ölüleri de O diriltecektir.) Evet, o “karar günü,” vakti kesin olarak belirlenmiş bir gündür.

İbni Kesir 78:17 Doğrusu, hüküm günü; ta'yin edilmiş bir vakittir.


Elmalılı-orijinal 78:18 Semâ da açılmış olmuştur ebvab

Elmalılı 78:18 - O gün Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz.

DiyanetMeali 78:18 Sura üfürüldüğü gün hepiniz bölük bölük gelirsiniz.

DiyanetVakfı 78:18 Sûr'a üflendiği gün, bölük bölük Allah'a gelirsiniz.

Ömer.N.Bilmen 78:18 O gün ki, Sûr'a üfürülür, artık bölük bölük geliverirsiniz.

SuatYıldırım 78:18 – O gün sûra üfürülür, siz de bölük bölük gelirsiniz.

İbni Kesir 78:18 Sur'a üfürüldüğü gün, hepiniz bölük bölük gelirsiniz.


Elmalılı-orijinal 78:19 Ve dağlar yütürülmüş olmuştur serab

Elmalılı 78:19 - Gök de açılmış, kapı kapı olmuştur.

DiyanetMeali 78:19 Gökler kapı kapı açılacaktır.

DiyanetVakfı 78:19 Gökyüzü açılır ve orada pek çok kapılar oluşur;

Ömer.N.Bilmen 78:19-20 Gök de açılmış artık kapı kapı oluvermiştir. Dağlar da yürütülmüş de, su gibi görülen bir hayâl olmuştur.

SuatYıldırım 78:19 – Gökler kapı kapı açılır (her tarafı kapı haline gelen gökten melâike orduları birden indirme yapar).

İbni Kesir 78:19 Gök açılmış, kapı kapı olmuştur.


Elmalılı-orijinal 78:20 Şübhesiz ki Cehennem olmuştur mırsad

Elmalılı 78:20 - Dağlar yürütülmüş, serap olmuştur.

DiyanetMeali 78:20 Dağlar yürütülüp serap olacaktır.

DiyanetVakfı 78:20 Dağlar yürütülür, serap haline gelir.

Ömer.N.Bilmen 78:19-20 Gök de açılmış artık kapı kapı oluvermiştir. Dağlar da yürütülmüş de, su gibi görülen bir hayâl olmuştur.

SuatYıldırım 78:20 – Dağlar yürütülür, serab olur gider, her taraf dümdüz olur. [27,88; 101,5; 20,105-107; 18,47]

İbni Kesir 78:20 Dağlar yürütülmüş, serab olmuştur.


Elmalılı-orijinal 78:21 Azgınlar için bir meâb

Elmalılı 78:21 - Kuşkusuz Cehennem gözetleme yeri olmuştur.

DiyanetMeali 78:21-22 Cehennem, yalnız azgınları bekleyen yerdir. Dönecekleri yer orasıdır.

DiyanetVakfı 78:21 Şüphesiz, cehennem pusuda beklemektedir.

Ömer.N.Bilmen 78:21 Muhakkak ki, cehennem bir gözetilen yerdir.

SuatYıldırım 78:21 – Cehennem pusuda... her an eline düşecek avlarını gözlemektedir.

İbni Kesir 78:21 Şüphesiz ki cehennem; bir gözetleme yeridir.


Elmalılı-orijinal 78:22 Devirlerce içine kalacaklar

Elmalılı 78:22 - Azgınlar için son varılacak yer olmuştur.

DiyanetMeali 78:21-22 Cehennem, yalnız azgınları bekleyen yerdir. Dönecekleri yer orasıdır.

DiyanetVakfı 78:22 Azgınların barınacağı yerdir (cehennem).

Ömer.N.Bilmen 78:22 Azgınlar için bir dolaşılıp gidilecek yerdir.

SuatYıldırım 78:22 – Azgınların dönüp dolaşıp varacakları yuvalarıdır.

İbni Kesir 78:22 Azgınlar için varılacak bir yer.


Elmalılı-orijinal 78:23 Ne bir serinlik tatacaklar ne de bir şarab

Elmalılı 78:23 - Orada çağlarca kalacaklardır.

DiyanetMeali 78:23 Orada çağlar boyunca (nice devirler) kalacaklardır.

DiyanetVakfı 78:23 (Azgınlar) orada çağlar boyu kalacaklar ,

Ömer.N.Bilmen 78:23-25 Onun içinde devirlerce kalıcılardır. Orada bir serinlik, içilecek bir su tadamazlar. Ancak bir kaynar su ve bir irin tadarlar.

SuatYıldırım 78:23 – Hakkında ihtilafa düştükleri o mühim haberi mi?

İbni Kesir 78:23 Sonsuz devirler boyunca orada kalacaklardır.


Elmalılı-orijinal 78:24 Ancak bir hamîm ve bir gassak

Elmalılı 78:24 - Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de içecek bir şey.

DiyanetMeali 78:24-26 Orada ne serinlik ne de içilecek bir şey tatmazlar; sadece kaynar su ve irin....

DiyanetVakfı 78:24 Orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar,

Ömer.N.Bilmen 78:23-25 Onun içinde devirlerce kalıcılardır. Orada bir serinlik, içilecek bir su tadamazlar. Ancak bir kaynar su ve bir irin tadarlar.

SuatYıldırım 78:24 – Orada ne bir serinlik, ne bir içecek tadarlar.

İbni Kesir 78:24 Orada serinlik ve içecekler tadamayacaklardır.


Elmalılı-orijinal 78:25 Bir ceza ki bervechi vifak

Elmalılı 78:25 - Ancak bir kaynar su ve irin (içecekler).

DiyanetMeali 78:24-26 Orada ne serinlik ne de içilecek bir şey tatmazlar; sadece kaynar su ve irin....

DiyanetVakfı 78:25 Kaynar su ve irin (tadarlar).

Ömer.N.Bilmen 78:23-25 Onun içinde devirlerce kalıcılardır. Orada bir serinlik, içilecek bir su tadamazlar. Ancak bir kaynar su ve bir irin tadarlar.

SuatYıldırım 78:25 – İçecek olarak sadece kaynar su ile irin bulurlar.

İbni Kesir 78:25 Sade kaynar bir su ve bir de irinden başka.


Elmalılı-orijinal 78:26 çünkü ummazlardı onlar hiç bir hisab

Elmalılı 78:26 - Bir ceza ki tam yaptıklarına uygun.

DiyanetMeali 78:24-26 Orada ne serinlik ne de içilecek bir şey tatmazlar; sadece kaynar su ve irin....

DiyanetVakfı 78:26 Ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak.

Ömer.N.Bilmen 78:26-27 Uygun bir ceza olarak. Şüphe yok ki onlar, bir hesabı ummaz olmuşlardı.

SuatYıldırım 78:26 – Bu, yaptıklarının tam karşılığıdır.

İbni Kesir 78:26 İşlediklerine uygun bir ceza olarak.


Elmalılı-orijinal 78:27 Âyetlerimizi tekzîb ede ede kesilmişlerdi kezzab

Elmalılı 78:27 - Çünkü onlar hiçbir hesap ummazlardı.

DiyanetMeali 78:27 Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini sanmazlardı.

DiyanetVakfı 78:27 Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.

Ömer.N.Bilmen 78:26-27 Uygun bir ceza olarak. Şüphe yok ki onlar, bir hesabı ummaz olmuşlardı.

SuatYıldırım 78:27 – Çünkü onlar bu hesap gününe inanmıyor (onu hesaba almıyorlardı).

İbni Kesir 78:27 Çünkü onlar hiç bir hesab beklemezlerdi.


Elmalılı-orijinal 78:28 Her şey'i ise biz ıhsa etmiş bir

Elmalılı 78:28 - Âyetlerimizi yalanlaya yalanlaya tam bir yalancı olmuşlardı.

DiyanetMeali 78:28 Ayetlerimizi hep yalan sayıp dururlardı.

DiyanetVakfı 78:28 Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.

Ömer.N.Bilmen 78:28 Ve âyetlerimizi yalan saymakla yalan sayar olmuşlardı.

SuatYıldırım 78:28 – İşleri güçleri ayetlerimizi yalan saymaktı.

İbni Kesir 78:28 Ve ayetlerimizi yalan sayıp dururlardı.


Elmalılı-orijinal 78:29 kitaba geçirmişiz

Elmalılı 78:29 - Biz ise herşeyi sayıp bir kitaba geçirmişiz.

DiyanetMeali 78:29 Biz de herşeyi yazıp saymışızdır.

DiyanetVakfı 78:29 Biz ise her şeyi bir kitapta sayıp yazmışızdır.

Ömer.N.Bilmen 78:29 Ve her ne şey var ise Biz onu bir kitapta saydık (kaydettik.)

SuatYıldırım 78:29 – Biz de (her şeyi kaydettiğimiz gibi), onların yaptıklarını da tek tek tesbit ettik.

İbni Kesir 78:29 Oysa Biz, her şeyi yazıp saymıştık.


Elmalılı-orijinal 78:30 Artık tatınız, artık size azâb artırmaktan başka bir şey yapacak değiliz

Elmalılı 78:30 - (Onlara): "Şimdi tadın (cezanızı). Artık size azabınızı artırmaktan başka bir şey yapmayacağız" (denir).

DiyanetMeali 78:30 Şöyle deriz: "Artık tadınız, bundan böyle size azabdan başka bir şey artırmayız."*

DiyanetVakfı 78:30 Tadın! Bundan sonra yalnızca azabınızı arttıracağız.

Ömer.N.Bilmen 78:30 Artık tadınız, imdi size azaptan başkasını artırmayacağız.

SuatYıldırım 78:30 – Onun için onlara şöyle diyeceğiz: Yaptığınız kötülüklerin meyvelerini tadın!Artık Bizden sizin azabınızı artırmaktan başka bir şey beklemeyin.

İbni Kesir 78:30 Öyleyse tadınız, bundan böyle size azabdan başka bir şey artırmayız.


Elmalılı-orijinal 78:31 Şübhesizki korunanlara halâs ve kâm var

Elmalılı 78:31 - Kuşkusuz takva sahipleri için bir kurtuluş var.

DiyanetMeali 78:31-34 Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara kurtuluş, bahçeler, bağlar, yaşıtlar ve dolu kadehler vardır.

DiyanetVakfı 78:31 Şüphesiz takvâ sahipleri için de başarı ödülü vardır.

Ömer.N.Bilmen 78:31 Muhakkak ki, muttakîler için necât bulacak bir yer vardır.

SuatYıldırım 78:31 – Ama Allah’ı sayıp günahlıklardan sakınanlar, başarı ve mutluluğa ererler.

İbni Kesir 78:31 Şüphesiz ki muttakiler için kurtuluş vardır.


Elmalılı-orijinal 78:32 Hadîkalar var, üzümler var

Elmalılı 78:32 - Bahçeler var, bağlar var.

DiyanetMeali 78:31-34 Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara kurtuluş, bahçeler, bağlar, yaşıtlar ve dolu kadehler vardır.

DiyanetVakfı 78:32 Bahçeler,bağlar,

Ömer.N.Bilmen 78:32 Bahçeler ve üzümler (vardır).

SuatYıldırım 78:32-34 – Onlara bahçeler, üzüm bağları, turunç göğüslü genç yaşıt dilberler, dolu dolu kadehler var. [38,52; 56,37]

İbni Kesir 78:32 Bahçeler ve bağlar.


Elmalılı-orijinal 78:33 Ve turunç sîneli yaşıtlar var

Elmalılı 78:33 - Memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar var.

DiyanetMeali 78:31-34 Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara kurtuluş, bahçeler, bağlar, yaşıtlar ve dolu kadehler vardır.

DiyanetVakfı 78:33 Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar,

Ömer.N.Bilmen 78:33 Ve nar memeli, hep bir yaşta (cariyeler vardır).

SuatYıldırım 78:32-34 – Onlara bahçeler, üzüm bağları, turunç göğüslü genç yaşıt dilberler, dolu dolu kadehler var. [38,52; 56,37]

İbni Kesir 78:33 Göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar.


Elmalılı-orijinal 78:34 Ve bir dolgun peymâne var

Elmalılı 78:34 - Dopdolu kadehler var.

DiyanetMeali 78:31-34 Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara kurtuluş, bahçeler, bağlar, yaşıtlar ve dolu kadehler vardır.

DiyanetVakfı 78:34 Ve içki dolu kâse(ler) .

Ömer.N.Bilmen 78:34 Ve dopdolu kaseler vardır.

SuatYıldırım 78:32-34 – Onlara bahçeler, üzüm bağları, turunç göğüslü genç yaşıt dilberler, dolu dolu kadehler var. [38,52; 56,37]

İbni Kesir 78:34 Ve dolu kaseler.


Elmalılı-orijinal 78:35 Orada ne boş bir lâf işitirler ne de bir tekzîb

Elmalılı 78:35 - Orada ne boş bir söz işitirler, ne de bir yalan.

DiyanetMeali 78:35 Orada boş ve yalan söz işitmezler.

DiyanetVakfı 78:35 Onlar orada ne boş bir lâkırdı ne de yalan işitirler.

Ömer.N.Bilmen 78:35 Orada bir boş lakırdı ve bir yalanlama işitmezler.

SuatYıldırım 78:35 – Orada boş sözler, yalanlar işitmezler.

İbni Kesir 78:35 Orada yalan ve boş söz işitmezler.


Elmalılı-orijinal 78:36 Bir karşılık ki rabbından atâ, yetermi yeter

Elmalılı 78:36 - (Bunlar) Rabbinden yeterli bir bağış olarak (verilir).

DiyanetMeali 78:36 Bunlar Rabbinin katından, hesabları karşılığı verilenlerdir.

DiyanetVakfı 78:36 Bunlar Rabbinin yeterli bir bağışı, mükâfatıdır.

Ömer.N.Bilmen 78:36 (Bunlar) Rabbinden bir mükâfaat ve bir kâfî ihsandır.

SuatYıldırım 78:36 – İşte bu da Rabbinden mükâfat, yeter mi yeter!

İbni Kesir 78:36 Rabbından bir mükafat ve bağış olarak.


Elmalılı-orijinal 78:37 O Göklerin ve Yerin ve bütün aralarındakilerin rabbı, Rahman, bir hıtaba malik olamazlar ondan

Elmalılı 78:37 - O, göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir. Rah-mân'dır. Hiç kimse ondan bir hitaba mâlik olamaz.

DiyanetMeali 78:37 O, göklerin, yerin ve ikisi arasında olanların Rabbidir. O, önünde kimsenin konuşmayacağı Rahman olan Allah'tır.

DiyanetVakfı 78:37 O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir. O, rahmândır. O gün insanlar O'na karşı konuşmaya yetkili değillerdir.

Ömer.N.Bilmen 78:37 Göklerin ve yerin ve bunların aralarındakilerin Rabbi, Rahmân ki O'ndan bir hitaba mâlik olamazlar.

SuatYıldırım 78:37 – Göklerin, yerin ve bunların arasındaki varlıkların Rabbinden, O Rahman’dan bir mükâfattır.O’nun huzurunda ağzını açacak, söz söyleyecek hiç kimse yoktur. [2,255; 11,105]

İbni Kesir 78:37 Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbı Rahman'dan. O'na hitabda bulunmaya kimse muktadir olamaz.


Elmalılı-orijinal 78:38 O günkü Kıyama duracak Ruh ve Melâike saf saf. Bir kelime söyliyemezler, o kimseden başka ki o Rahman ona izin vermiş o da savabı söylemiştir

Elmalılı 78:38 - O gün Ruh ve melekler sıra sıra dururlar. Rahmân'ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşamaz. İzin verilen de doğruyu söyler.

DiyanetMeali 78:38 Cebrail ve meleklerin dizi dizi durdukları gün, Rahman olan Allah'ın izni olmadan kimse konuşamayacaktır. Konuştuğu zaman da doğruyu söyleyecektir.

DiyanetVakfı 78:38 Ruh (Cebrail) ve melekler saf saf olup durduğu gün, Rahmân'ın izin verdiklerinden başkaları konuşmazlar; konuşan da doğruyu söyler.

Ömer.N.Bilmen 78:38 O gün ki Rûh ve melekler saf saf ayakta duracaklardır. Kendisine Rahmân'ın izin verdiğinden başkaları konuşamıyacaklar ve (o da) doğruyu söylemiş olur.

SuatYıldırım 78:38 – O gün Rûh ve melekler saf saf sıralanır. Rahman’ın izin verdiklerinin dışında, asla konuşmazlar. Konuşan da yerli yerinde söz söyler.

İbni Kesir 78:38 O gün; ruh ve melekler, saf halinde duracaklardır. Rahman'ın izin verdiklerinden başkaları konuşamazlar. O da doğruyu söyler.


Elmalılı-orijinal 78:39 O günkü haktır, o halde dileyen Rabbına varacak bir yüz edinsin

Elmalılı 78:39 - İşte bu hak gündür. Artık dileyen Rabbine bir yol tutar.

DiyanetMeali 78:39 İşte gerçek gün budur. Dileyen kimse, Rabbine götürecek bir yol benimser.

DiyanetVakfı 78:39 İşte o, kesin olarak gelecek gündür. O halde dileyen Rabbine varan bir yol tutsun.

Ömer.N.Bilmen 78:39 İşte bu, o hak olan gündür, artık kim dilerse Rabbine sığınacak bir mahal edinsin.

SuatYıldırım 78:39 – İşte bu, gerçekliği kesin olan gündür. Artık dileyen, Rabbine varan yolu tutar, O’na sığınır.

İbni Kesir 78:39 İşte bu; hak gündür. Dileyen Rabbına doğru bir yol edinir.


Elmalılı-orijinal 78:40 Çünkü biz size yakın bir azâbı ıhtar ettik, o gün ki kişi ellerinin ne takdim ettiğine bakacak ve diyecek ki kâfir: ah nolaydı ben bir türâb olaydım

Elmalılı 78:40 - Biz sizi yakın bir azap ile uyardık. O gün kişi ellerinin ne takdim ettiğine bakacak ve kâfir diyecek ki: "Ah ne olaydı, ben bir toprak olaydım."

DiyanetMeali 78:40 Sizi, yakın gelecekteki bir azabla uyardık; o gün kişi elleriyle sunduğuna bakar ve inkarcı da: "Keşke toprak olaydım" der.*

DiyanetVakfı 78:40 Biz, yakın bir azap ile sizi uyardık. O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve inkârcı kişi: "Keşke toprak olsaydım!" diyecektir.

Ömer.N.Bilmen 78:40 Şüphe yok ki Biz, sizi yakın bir azap ile korkutmuş olduk. O gün ki herkes iki elinin ne takdim etmiş olduğuna bakacaktır. Kâfir de, «Ah! Ben keşke, bir toprak olaydım,» diyecektir.

SuatYıldırım 78:40 – Biz, gelmesi yaklaşmış bir azabı bildirerek sizi uyarıyoruz. O gün gelecek,ve her şahıs önünde, yalnız yapıp ettiklerini bulup bakacak ve kâfir: “Ah ne olurdu, keşke toprak olaydım!” diyecek. [18,49; 75,13]

İbni Kesir 78:40 Biz, sizi yakın bir azabla uyardık. O gün; kişi elleriyle sunduğuna bakacak. Ve kafir: Keşki ben, toprak olsaydım, diyecektir.