Elmalılı-orijinal 101:1 O karia

Elmalılı 101:1-2-3 Kâria! (Çarpacak kıyamet) Nedir o kâria? Kârianın ne olduğunu sen bilir misin?

DiyanetMeali 101:1 Gürültü koparacak olan

DiyanetVakfı 101:1 Kapı çalan!

Ömer.N.Bilmen 101:1 O çarpacak olan felaket.

SuatYıldırım 101:1 – Kari’a,

İbni Kesir 101:1 Felaket kapısını çalacak olan,


Elmalılı-orijinal 101:2 Nedir o karia?

Elmalılı 101:1-2-3 Kâria! (Çarpacak kıyamet) Nedir o kâria? Kârianın ne olduğunu sen bilir misin?

DiyanetMeali 101:2 Nedir o gürültü koparacak olan?

DiyanetVakfı 101:2 Nedir o kapı çalan?

Ömer.N.Bilmen 101:2 O çarpacak olan felaket, nedir?

SuatYıldırım 101:2 Nedir o kari’a?

İbni Kesir 101:2 Nedir o felaket kapısını çalacak olan?


Elmalılı-orijinal 101:3 Ne bildirdi ki sana; nedir o karia?

Elmalılı 101:1-2-3 Kâria! (Çarpacak kıyamet) Nedir o kâria? Kârianın ne olduğunu sen bilir misin?

DiyanetMeali 101:3 O gürültü koparacak olanın ne olduğunu sen bilir misin?

DiyanetVakfı 101:3 O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin?

Ömer.N.Bilmen 101:3 O çarpacak olan felaketin ne olduğunu sana ne bildirdi?

SuatYıldırım 101:3 Kari’ayı, o kapıları döven ve dehşetiyle kalplere çarpan o kıyamet felaketini sen nereden bileceksin ki!

İbni Kesir 101:3 O felaket kapısını çalacak olanın ne olduğunu bilir misin sen?


Elmalılı-orijinal 101:4 O gün ki nâs çırpınıp yayılan pervaneler gibi olacak

Elmalılı 101:4 O gün insanlar yayılmış pervaneler gibi olurlar.

DiyanetMeali 101:4 O gün insanlar, ateş etrafında çırpınıp dökülen pervaneye dönecekler.

DiyanetVakfı 101:4 İnsanların, ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olur,

Ömer.N.Bilmen 101:4 Bir günde ki nâs çırpınıp dağılacak pervaneler gibi olacaktır.

SuatYıldırım 101:4 O gün insanlar uçuşan kelebekler gibi şuraya buraya fırlatılır.

İbni Kesir 101:4 O gün; insanlar yaygın pervaneye dönecekler.


Elmalılı-orijinal 101:5 Dağlar da didilmiş elvan yünler gibi atılacaktır

Elmalılı 101:5 Dağlar atılmış renkli yünler gibi olur.

DiyanetMeali 101:5 Dağlar, atılmış renkli yüne benzeyecekler.

DiyanetVakfı 101:5 Dağların da atılmış renkli yüne dönüştüğü gündür (o Kâria!)

Ömer.N.Bilmen 101:5 Dağlar da atılmış renkli yünler gibi olacaktır.

SuatYıldırım 101:5 – Dağlar atılmış yüne döner,

İbni Kesir 101:5 Dağlar; atılmış renkli yünler gibi olacak.


Elmalılı-orijinal 101:6 İşte o vakıt miyzanları ağır basan kimse

Elmalılı 101:6-7 O gün kimin tartıları ağır basarsa o, hoşnut olacağı bir hayat içindedir.

DiyanetMeali 101:6-7 Ama tartıları ağır gelen kimse hoş bir hayat içinde olacaktır.

DiyanetVakfı 101:6 O gün kimin tartılan ameli ağır gelirse.

Ömer.N.Bilmen 101:6 Kimin tartıları ağır gelirse.

SuatYıldırım 101:6 Artık kimin tartıları ağır basarsa,

İbni Kesir 101:6 Ama kimin tartıları ağır gelirse;


Elmalılı-orijinal 101:7 O artık hoşnud bir hayattadır

Elmalılı 101:6-7 O gün kimin tartıları ağır basarsa o, hoşnut olacağı bir hayat içindedir.

DiyanetMeali 101:6-7 Ama tartıları ağır gelen kimse hoş bir hayat içinde olacaktır.

DiyanetVakfı 101:7 İşte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur.

Ömer.N.Bilmen 101:7 İşte o, hoşnut (olacağı) bir yaşayıştadır.

SuatYıldırım 101:7 Memnun kalacağı bir hayata girer.

İbni Kesir 101:7 O, hoş bir hayat içindedir.


Elmalılı-orijinal 101:8 Fakat miyzanları hafif gelen kimse

Elmalılı 101:8-9 Kimin tartıları hafif gelirse, onun anası da (varacağı yer, sığınacağı durağı) hâviye (uçurum)dır.

DiyanetMeali 101:8 Tartıları hafif gelenler ise,

DiyanetVakfı 101:8 Ameli yeğni olana gelince.

Ömer.N.Bilmen 101:8 Fakat kimin tartıları hafif olursa.

SuatYıldırım 101:8 Kimin tartıları da hafif gelirse,

İbni Kesir 101:8 Ama kimin de tartıları hafif gelirse;


Elmalılı-orijinal 101:9 O vakıt onun anası haviyedir

Elmalılı 101:8-9 Kimin tartıları hafif gelirse, onun anası da (varacağı yer, sığınacağı durağı) hâviye (uçurum)dır.

DiyanetMeali 101:9 Onların yeri bir çukurdur.

DiyanetVakfı 101:9 İşte onun anası (yeri, yurdu) Hâviye'dir.

Ömer.N.Bilmen 101:9 Onun anası (sığınacağı yer) Hâviye'dir.

SuatYıldırım 101:9 Onun barınağı da Haviye olur.

İbni Kesir 101:9 Artık onun da durağı Haviye'dir.


Elmalılı-orijinal 101:10 Ve bildin mi haviye nedir

Elmalılı 101:10 O uçurumun ne olduğunu sen nereden bileceksin?

DiyanetMeali 101:10 O çukurun ne olduğunu sen bilir misin?

DiyanetVakfı 101:10 Nedir o (Hâviye) bilir misin?

Ömer.N.Bilmen 101:10 Haviye'nin ne olduğunu sana ne şey bildirdi?

SuatYıldırım 101:10 Onun ne olduğunu bilir misin?

İbni Kesir 101:10 Onun ne olduğunu bilir misin sen?


Elmalılı-orijinal 101:11 Kızışmış bir ateş

Elmalılı 101:11 O, kızgın bir ateştir.

DiyanetMeali 101:11 O, kızgın bir ateştir.

DiyanetVakfı 101:11 Kızgın ateş!

Ömer.N.Bilmen 101:11 (O) Çok kızgın bir ateştir.

SuatYıldırım 101:11 Haviye bir ateştir: kızgın mı kızgın!

İbni Kesir 101:11 Kızgın bir ateştir.