Elmalılı-orijinal 64:1 Tesbîh eder Allaha Göklerde ve Yerdeki, mülk onun, hamd onun ve o her şey'e kadîrdir

Elmalılı 64:1 - Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ı tesbih eder. Mülk O'nundur, hamd O'nadır. Her şeye gücü yeten O'dur.

DiyanetMeali 64:1 Göklerde olanlar ve yerde bulunanlar Allah'ı tesbih ederler. Hükümranlık O'nundur, Övülmek O'na mahsustur. O herşeye Kadir'dir.

DiyanetVakfı 64:1 Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ı tesbih eder. Mülk O'nundur, hamd O'nadır. O her şeye kadirdir.

Ömer.N.Bilmen 64:1 Göklerde ne var ise ve yerde ne var ise, Allah için tesbihte bulunur. Mülk ve hamd O'na mahsustur ve O her şey üzerine tamamen kâdirdir.

SuatYıldırım 64:1 – Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih ve tenzih eder. Hâkimiyet O’nundur. Bütün hamdler ve övgüler O’na mahsustur. O her şeye kadirdir.

İbni Kesir 64:1 Göklerde ne var, yerde ne varsa; hepsi Allah'ı tesbih ederler. Mülk O' nundur, hamd O'na mahsustur. Ve O; her şeye kadirdir.


Elmalılı-orijinal 64:2 Odur sizi yaratan, öyle iken içinizden kimi kâfir, kimi mü'min, bununla beraber Allah her ne yaparsanız görür

Elmalılı 64:2 - Sizi O yarattı. Kiminiz kâfirdir, kiminiz mümin. Allah yaptıklarınızı görmektedir.

DiyanetMeali 64:2 Sizi yaratan O'dur; kiminiz inkarcı kiminiz mümindir. Allah yaptıklarınızı gören'dir.

DiyanetVakfı 64:2 Sizi yaratan O'dur. Böyle iken kiminiz kâfir, kiminiz mümindir. Allah yaptıklarınızı görendir.

Ömer.N.Bilmen 64:2 O, o'dur ki, sizi yaratmıştır, öyle iken sizden kâfir de vardır ve sizden mü'min de vardır ve Allah, ne yapar olduğunuzu bihakkın görendir.

SuatYıldırım 64:2 – Sizin hepinizi yaratan O’dur. Öyle iken artık kiminiz kâfirdir, kiminiz mü’min. Allah yaptığınız her şeyi görür.

İbni Kesir 64:2 Sizi yaratan O'dur. Böyle iken kiminiz kafir, kiminiz de mü'mindir. Allah; yaptıklarınızı görür.


Elmalılı-orijinal 64:3 O ki Gökleri ve Yeri hakk ile yarattı ve size suret verdi, suretlerinizi güzel de yaptı, nihayet gidiş de onadır

Elmalılı 64:3 - Zira gökleri ve yeri hak ile yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır.

DiyanetMeali 64:3 Gökleri ve yeri gerektiği gibi yaratmıştır. Size şekil vermiş ve şeklinizi güzel yapmıştır. Dönüş O'nadır.

DiyanetVakfı 64:3 Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır.

Ömer.N.Bilmen 64:3 Gökleri ve yeri hak ile yarattı ve size sûret verdi de sûretinizi güzel yaptı ve dönüş de ancak O'nadır.

SuatYıldırım 64:3 – Allah, gökleri ve yeri gerçek bir maksatla, hikmetle yarattı. Sizi yarattı, hem de size güzel güzel sûretler verdi. Dönüşünüz de O’na olacaktır.[82,6-8; 40,64]

İbni Kesir 64:3 Gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Size suret verip suretlerinizi en güzel şekilde yapmıştır. Dönüş, ancak O'nadır.


Elmalılı-orijinal 64:4 O Göklerde ve Yerde ne varsa bilir ve sizler her ne sirr tutar ve her ne açıklarsanız hepsini bilir ve Allah bütün sînelerin künhünü bilir

Elmalılı 64:4 - Göklerde ve yerde olanları, gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilir. Allah, göğüslerin özünü bilir.

DiyanetMeali 64:4 Göklerde ve yerde olanları bilir; gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı da bilir; Allah, kalblerde olanı da bilendir.

DiyanetVakfı 64:4 Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah kalplerde olanı bilendir.

Ömer.N.Bilmen 64:4 Göklerde ve yerde ne var ise bilir ve neleri gizlediğinizi ve neleri açıkladığınızı bilir ve Allah göğüslerin içinde olanlara da tamamen alîmdir.

SuatYıldırım 64:4 – O, göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Gizlediğiniz ve açıkladığınız her şeyi de bilir. O sinelerin özünü, gönüllerin ta künhünü de bilir.

İbni Kesir 64:4 Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Ve Allah; göğüslerin özünü bilendir.


Elmalılı-orijinal 64:5 Bundan evvel küfr edenlerin haberi gelmedi mi size? Ki yaptıklarının vebalini tattılar, daha da onlara elîm bir azâb var

Elmalılı 64:5 - Önceden inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? (Onlar) işlerinin vebalini tattılar ve onlar için acı bir azap vardır.

DiyanetMeali 64:5 Daha önce inkar edip de, inkarlarının karşılığını tadan kimselerin haberi size gelmedi mi? Onlara, can yakıcı azap vardır.

DiyanetVakfı 64:5 Daha önce inkâr edenlerin haberi size ulaşmadı mı? İşte onlar (dünyada) yaptıklarının cezasını tattılar. Onlar için acı bir azap da vardır.

Ömer.N.Bilmen 64:5 Size evvelce kâfir olmuş olanların haberi gelmedi mi ki, onlar, işlerinin vebâlini tattılar ve onlar için pek acıklı bir azap vardır.

SuatYıldırım 64:5 – Daha önceki inkârcıların başlarına gelen olaylardan haberiniz olmadı mı? Onlar yaptıkları işlerin cezasını dünyada çektiler, âhirette de onlara gayet acı bir azap vardır.

İbni Kesir 64:5 Daha önce küfredip de yaptıklarının karşılığını tadanların haberi size gelmedi mi? Ve onlara elim bir azab vardır.


Elmalılı-orijinal 64:6 Çünkü onlara Peygamberleri beyyinelerle geliyordu da onlar bizi bir beşer mi yola getirecek? Deyip küfr etmişler ve aksine gitmişlerdi, Allah da müstağni olduğunu gösterdi, öyle ya Allah ganîdir hamîddir

Elmalılı 64:6 - Böyledir, çünkü onlara peygamberleri, açık deliller getirirlerdi, fakat onlar: "Bir insan mı bize yol gösterecek?" dediler ve yüz çevirdiler. Allah da muhtaç olmadığını gösterdi. Allah zengindir, övülmeye lâyıktır.

DiyanetMeali 64:6 Bu, kendilerine peygamberleri belgelerle geldiğinde: "Bizi doğru yola bir insan mı eriştirecek?" diyerek inkar edip gerçeğe yüz çevirmelerinden ötürüdür. Allah hiçbir şeye muhtaç olmadığını ortaya koymuştur. Allah müstağnidir, övülmeğe layık olandır.

DiyanetVakfı 64:6 (O azabın sebebi) şu ki, onlara peygamberleri apaçık deliller getirmişlerdi, fakat onlar: Bir beşer mi bizi doğru yola götürecekmiş? dediler, inkâr ettiler ve yüz çevirdiler. Allah da hiçbir şeye muhtaç olmadığını gösterdi. Allah zengindir, hamde lâyıktır.

Ömer.N.Bilmen 64:6 Şundan dolayı ki, şüphe yok onlara Peygamberleri beyyineler ile gelir olmuşlardı da onlar: «Bir beşer mi bizi doğru yola iletecek?» demişler, sonra kâfir olmuşlar ve yüz çevirmişlerdi. Allah da (onlardan) müstağni olmuştur. Ve Allah bihakkın ganîdir, hamîddir.

SuatYıldırım 64:6 – Böyle oldu... Çünkü peygamberleri onlara açık açık delillerle geldiler. Fakat bunlar: “Bizim gibi bir beşer mi bize yol gösterecekmiş!” dediler. Onların nübüvvetlerini inkâr edip, sırt çevirdiler, Allah da müstağnî olduğunu açıkladı. Gerçekten Allah ganîdir, hamîddir (hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, bütün övgülere lâyık olan O’dur).

İbni Kesir 64:6 Bunun sebebi şudur: Peygamberleri onlara apaçık deliller getiriyorlardı da onlar; bizi bir beşer mi doğru yola götürecekmiş? diyerek küfredip yüz çevirmişlerdi. Allah ise hiç bir şeye muhtaç olmadığını göstermişti. Allah; Gani'dir, Hamid'dir.


Elmalılı-orijinal 64:7 Küfredenler asla ba's olunmıyacaklarını zu'mettiler, de ki, hayır rabbım hakkı için muhakkak ba's olunacaksınız, sonra da muhakkak yaptıklarınız size anlatılacaktır ve o Allaha göre kolaydır

Elmalılı 64:7 - İnkâr edenler, katiyyen diriltilmeyeceklerini sandılar. De ki: "Hayır! Rabbim hakkı için mutlaka diriltileceksiniz, sonra yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu, Allah'a göre kolaydır".

DiyanetMeali 64:7 İnkar edenler, tekrar dirilmeyeceklerini ileri sürerler. De ki: "Evet; Rabbime and olsun ki, şüphesiz diriltileceksiniz ve sonra, yaptıklarınız size bildirilecektir. Bu, Allah'a kolaydır."

DiyanetVakfı 64:7 İnkâr edenler, kesinlikle diriltilmeyeceklerini ileri sürdüler. De ki: Hayır! Rabbime andolsun ki mutlaka diriltileceksiniz, sonra yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu, Allah'a göre kolaydır.

Ömer.N.Bilmen 64:7 Kâfir olanlar zû'm ettiler ki, öldükten sonra asla diriltilmeyeceklerdir. De ki: «Hayır ve Rabbime andolsun ki elbette diriltileceksiniz. Sonra da yapmış olduğunuz şeyler elbette size haber verilecektir. Ve bu ise Allah'a göre pek kolaydır.»

SuatYıldırım 64:7 – Kâfirler öldükten sonra diriltilmeyeceklerini iddia ettiler. De ki: “Hayır! Rabbim hakkı için, elbette diriltileceksiniz, yaptıklarınız size tek tek bildirilecek (ve karşılığı verilecektir). Bu, Allah’a göre pek kolaydır.”

İbni Kesir 64:7 Küfredenler; öldükten sonra katiyyen diriltilemeyeceklerini ileri sürdüler. De ki: Evet, Rabbıma andolsun ki; muhakkak diriltileceksiniz ve sonra yaptıklarınız size bildirilecektir. Ve bu, Allah'a göre pek kolaydır.


Elmalılı-orijinal 64:8 Onun için siz Allaha ve Resulüne indirdiğimiz nûra iyman ediniz ve Allah her ne yaparsanız haberdardır

Elmalılı 64:8 - Artık Allah'a, Resulüne ve indirdiğimiz nura (Kur'ân'a) inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

DiyanetMeali 64:8 Öyleyse Allah'a, Peygamberine ve indirdiğimiz nura, Kuran'a inanın; Allah işlediklerinizden haberdardır.

DiyanetVakfı 64:8 Onun için Allah'a, Peygamberine ve indirdiğimiz o nûra (Kur'an'a) inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

Ömer.N.Bilmen 64:8 Artık Allah'a ve O'nun ResûIüne ve indirmiş olduğumuz nûra imân ediniz ve Allah yapar olduğunuz şeylerden haberdardır.

SuatYıldırım 64:8 – O halde Allah’a, Resulüne ve ona indirdiğimiz nûra, Kur’ân’a iman edin. Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.

İbni Kesir 64:8 Şu halde Allah'a, peygamberine ve indirdiğimiz nura iman edin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.


Elmalılı-orijinal 64:9 Sizi o dernek gününe dereceği gün ki o gün tegabün günü (kâr ve zarar günü) dür, her kim Allaha iyman eder de yaraşıklı iş yaparsa Allah onun kabahatlerini örter de onu altından ırmaklar akar Cennetlere kor, öyle ki Ebediyyen onlarda kalmak üzere, işte büyük kurtuluş odur

Elmalılı 64:9 - Toplanma günü için sizi topladığı zaman var ya, işte o gün, kimin aldandığının açığa çıkacağı aldanma günüdür. Kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter ve onu, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.

DiyanetMeali 64:9 Toplanma günü için, sizi bir araya getirdiği zaman, işte o, kimin aldandığının ortaya çıkacağı gündür; Allah'a kim inanmış ve yararlı iş işlemişse, Allah onun kötülüklerini örter, onu içinde temelli ve sonsuz kalacağı, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar; büyük kurtuluş işte budur.

DiyanetVakfı 64:9 Mahşer vaktinde sizi toplayacağı gün, işte o zarar günüdür. (Ancak) kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter, onu (ve benzerlerini), içinde ebedî kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.

Ömer.N.Bilmen 64:9 O gün ki sizi toplanma günü için toplayıverir, işte o bir Tegâbün (bir kâr ve zarar) günüdür. Ve her kim Allah'a imân eder ve sâlih amellerde bulunursa onun günahlarını yarlığar ve altlarından ırmaklar akan cennetlere orada ebedîyyen kalıcılar olmak üzere girdirir. İşte en büyük necât odur.

SuatYıldırım 64:9 – Gün gelir, Allah hepinizi en büyük toplantı günü olan mahşerde bir araya getirir. İşte o gün aldanma günüdür.Kim Allah’a iman eder, makbul ve güzel işler yaparsa,Allah onun fenalıklarını, günahlarını siler ve içinden ırmaklar akan cennetlere, hem de devamlı kalmak üzere yerleştirir.İşte en büyük başarı, en büyük mutluluk budur.

İbni Kesir 64:9 Sizi toplanma günü için topladığı gün; işte o gün, kimin aldandığının açığa çıkacağı gündür. Kim, Allah'a inanır ve salih amel işlerse; Allah onun kötülüklerini örter ve onu, altından ırmaklar akan, içinde ebediyyen kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.


Elmalılı-orijinal 64:10 Küfredip âyetlerimizi tekzib eyliyenler ise, onlar eshabı nardırlar, orada muhalled kalacaklardır, o ise ne fena varılacak yerdir

Elmalılı 64:10 - İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedi kalacaklardır. Ne kötü gidilecek yerdir orası!

DiyanetMeali 64:10 İnkar edip, ayetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar da ateşliklerdir, orada temellidirler. Ne kötü bir dönüştür!*

DiyanetVakfı 64:10 İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır. Ne kötü gidilecek yerdir orası!

Ömer.N.Bilmen 64:10 Ve o kimseler ki, kâfir oldular ve Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler. İşte onlar, içinde ebedîyyen kalıcılar olmak üzere ateş yârânıdırlar ve ne fena bir gidiş yeri.

SuatYıldırım 64:10 – Dini inkâr edip âyetlerimizi yalan sayanlar ise, onlar da, devamlı olmak üzere cehennemliktirler. Gidilecek ne fena yerdir orası!

İbni Kesir 64:10 Küfredip de ayetlerimizi yalanlayanlara gelince; işte onlar, cehennem ashabıdırlar. Orada ebediyyen kalacaklardır. Ne kötü dönüş yeridir.


Elmalılı-orijinal 64:11 Allahın izni olmayınca hiç bir musîbet isabet etmez, her kim de Allaha iyman ederse o onun kalbine hidayet verir, ve Allah her şey'i bilir

Elmalılı 64:11 - Allah'ın izni olmayınca hiç bir musibet isabet etmez. Kim Allah'a inanırsa, Allah onun kalbini doğruya götürür. Allah her şeyi bilendir.

DiyanetMeali 64:11 Başa gelen hiçbir musibet Allah'ın izni olmaksızın olamaz; Allah'a kim inanırsa onun gönlünü doğruya yöneltir. Allah herşeyi bilendir.

DiyanetVakfı 64:11 Allah'ın izni olmaksızın hiçbir musibet isabet etmez. Kim Allah'a inanırsa, Allah onun kalbini doğruya götürür. Allah her şeyi bilendir.

Ömer.N.Bilmen 64:11 Allah'ın izni olmadıkça musibetten bir şey isabet etmez ve her kim Allah'a imân ederse kalbini hidâyete erdirir ve Allah her şeyi bilendir.

SuatYıldırım 64:11 – Allah’ın izni olmaksızın hiçbir musîbet başa gelmez.Kim Allah’ı tasdik ederse, Allah onun kalbini hakka ve doğruya açar. Allah her şeyi hakkıyla bilir. [57,22]

İbni Kesir 64:11 Allah'ın izni olmadıkça hiç bir musibet isabet etmez. Kim de Allah'a inanırsa; onun kalbini doğruya götürür. Ve Allah; her şeyi bilendir.


Elmalılı-orijinal 64:12 İyman edin de Allaha itaat eyleyin ve Resulüne itaat eyleyin eğer aksine giderseniz Resulünüze aid olan sade açık bir tebliğden ibarettir

Elmalılı 64:12 - Allah'a itaat edin, Peygamber'e de itaat edin. Yüz çevirirseniz bilin ki, elçimize düşen apaçık bir duyurmadır.

DiyanetMeali 64:12 Allah'a itaat edin; eğer bundan yüz çevirirseniz bilin ki Peygamberimize düşen apaçık tebliğdir.

DiyanetVakfı 64:12 Allah'a itaat edin, Peygamber'e de itaat edin. Yüz çevirirseniz bilin ki, elçimize düşen apaçık bir duyurmadır.

Ömer.N.Bilmen 64:12 Ve Allah'a itaat ediniz ve Peygambere itaat ediniz. Eğer yüz çevirir iseniz, artık biliniz ki bizim Peygamberimizin üzerine teveccüh eden, şüphe yok ki apaçık tebliğden ibarettir.

SuatYıldırım 64:12 – Allah’a itaat edin, Resulüne itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki Elçimizin görevi sadece açık bir tebliğden ibarettir.

İbni Kesir 64:12 Allah'a itaat edin, peygambere itaat edin. Şayet yüz çevirecek olursanız; bilin ki peygamberimize düşen, apaçık tebliğdir.


Elmalılı-orijinal 64:13 Allahdan başka Tanrı yoktur, onun için mü'minler hep Allaha dayansınlar

Elmalılı 64:13 - Allah ki O'ndan başka tanrı yoktur. Müminler Allah'a dayansınlar.

DiyanetMeali 64:13 Allah vardır, O'ndan başka tanrı yoktur. İnananlar yalnız Allah 'a güvensinler.

DiyanetVakfı 64:13 Allah; O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Müminler yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.

Ömer.N.Bilmen 64:13 Allah O'dur ki, O'ndan başka tanrı yoktur. Artık mü'minler, Allah'a tevekkülde bulunsunlar.

SuatYıldırım 64:13 – Allah’tır gerçek ilah! O’ndan başka yoktur ilah!Müminler yalnız Allah’a dayanıp güvenmelidirler.

İbni Kesir 64:13 Allah O'durki; O'ndan başka hiç bir ilah yoktur. Ve mü'minler, yalnız Allah'a tevekkül etsinler.


Elmalılı-orijinal 64:14 Ey o bütün iyman edenler! Haberiniz olsun ki çiftleriniz ve evlâdlarınızdan size düşman vardır, onun için onların mahzurlarından sakının, bununla beraber afveder, kusurlarına bakmaz, örterseniz şübhe yok ki Allah gafurdur rahîmdir

Elmalılı 64:14 - Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, hoş görür ve bağışlarsanız, bilin ki Allah çok bağışlayan çok merhamet edendir.

DiyanetMeali 64:14 Ey inananlar! Eşleriniz ve çocuklarınızdan size düşmanlık edenler olur, onlardan sakının; ama, siz affeder, suçlarını örter ve bağışlarsanız bilin ki Allah da bağışlar ve acır.

DiyanetVakfı 64:14 Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, kusurlarını örterseniz, bilin ki, Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

Ömer.N.Bilmen 64:14 Ey imân etmiş olanlar! Şüphe yok ki, zevcelerinizden ve evlâdınızdan sizin için düşman (olanlar) vardır, imdi onlardan sakınınız. Mamaafih, eğer affederseniz, kusurlarına bakmazsanız ve setrederseniz artık şüphe yok ki Allah çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.

SuatYıldırım 64:14 – Ey iman edenler! Eşlerinizden ve evlatlarınızdan size düşman olanlar da çıkabilir.Böyle olanlara karşı dikkatli olun!Bununla beraber müsamaha eder, kusurlarına bakmaz, onları affederseniz bu da sizin için bir fazilettir. Çünkü Allah da gafûrdur, rahîmdir (affı ve ihsanı boldur. Siz kusurları bağışlarsanız O da size öyle muamele eder). [63,9; 8,28]

İbni Kesir 64:14 Ey iman etmiş olanlar; eşlerinizin ve çocuklarınızın içinde size düşmanlık edenler vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz ve örterseniz; şüphesiz ki Allah; Gafur'dur, Rahim'dir.


Elmalılı-orijinal 64:15 Her halde mallarınız ve evlâdlarınız bir fitnedir, Allah ise büyük ecir, onun yanındadır

Elmalılı 64:15 - Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. Büyük mükafat ise Allah'ın yanındadır.

DiyanetMeali 64:15 Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız bir imtihandır. Büyük ecir ise Allah katındadır.

DiyanetVakfı 64:15 Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır: Büyük mükâfat ise Allah'ın yanındadır.

Ömer.N.Bilmen 64:15 Muhakkak ki, mallarınız ve evlatlarınız bir imtihan vesilesidir, Allah ise O'nun nezdinde pek büyük bir mükâfaat vardır.

SuatYıldırım 64:15 – Mallarınız, evlatlarınız, sizin için sadece bir imtihandır. Asıl büyük mükâfat ve mutluluk ise Allah nezdindedir. [8,28; 3,14]

İbni Kesir 64:15 Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. Allah katında ise büyük bir mükafat vardır.


Elmalılı-orijinal 64:16 Onun için gücünüz yettiği kadar Allaha korunun, dinleyin, itaat edin, infak edin, kendileriniz için hayır yapın, her kim de nefsinin hırsından korunursa işte onlar felâh bulanlardır

Elmalılı 64:16 - O halde gücünüzün yettiği kadar Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğinize olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.

DiyanetMeali 64:16 Allah'a karşı gelmekten gücünüzün yettiği kadar sakının, buyruklarını dinleyin, itaat edin; kendinizin iyiliğine olarak mallarınızdan sarfedin; nefsinin tamahkarlığından korunan kimseler, işte onlar saadete erenlerdir.

DiyanetVakfı 64:16 O halde gücünüz yettiğince Allah'a isyandan kaçının. Dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğinize olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.

Ömer.N.Bilmen 64:16 Artık gücünüz yettiği kadar Allah'tan korkun ve dinleyin ve itaat edin ve nefisleriniz için bir hayr olmak üzere infakta bulunun ve her kim nefsini cimrilikten vikaye ederse işte onlardır muradlarına ermiş olanlar, onlardır.

SuatYıldırım 64:16 – Onun için gücünüz yettiğince Allah’a karşı gelmekten, haramlara girmekten sakının, hakkı dinleyip, itaat edin ve kendi iyiliğinize olarak hayır yolunda mal harcayın.Kim nefsinin hırsından ve cimriliğinden kendini kurtarabilirse asıl felaha erenler işte onlardır. [59,9]

İbni Kesir 64:16 Öyleyse, gücünüz yettiğince Allah'tan korkun. Dinleyin, itaat edin ve kendinizin hayrına olarak infak edin. Kim de nefsinin cimriliğinden korunursa; işte onlar, felaha erenlerin kendileridir.


Elmalılı-orijinal 64:17 Eğer Allaha bir karzı hasen arz ederseniz onu sizin için katlayıverir ve sizi de mağfiret buyurur, Allah şekûrdur halîmdir

Elmalılı 64:17 - Eğer Allah'a güzel bir borç verirseniz, Allah onu sizin için kat kat yapar ve sizi bağışlar. Allah çok mükafat verendir, halimdir.

DiyanetMeali 64:17 Eğer Allah'a güzel bir ödünç takdiminde bulunursanız, onu sizin için kat kat yapar ve sizi bağışlar; Allah, şükrün karşılığını verendir; Halim'dir.

DiyanetVakfı 64:17 Eğer Allah'a (rızası uğruna) ödünç verirseniz, Allah onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Allah çok mükâfat verendir, ceza vermekte acele etmeyendir.

Ömer.N.Bilmen 64:17 Eğer Allah için bir güzel ödünç verirseniz, onu sizin için kat kat arttırır ve sizin için mağfiret buyurur ve Allah şekûrdur ve halîmdir.

SuatYıldırım 64:17 – Eğer Allah’a ödünç verirseniz O sizin için, onun kârını kat kat artırarak verir, hem de sizin günahlarınızı bağışlar. Çünkü Allah şekûr’dur, halîmdir (küçük iyiliklerden ötürü bile büyük mükâfat verir, müsamahakârdır, cezalandırmada acele etmez).

İbni Kesir 64:17 Eğer Allah'a güzel bir ödünçle ödünç verirseniz; onu sizin için katkat arttırır ve sizi bağışlar. Allah; Şekur'dur, Halim'dir.


Elmalılı-orijinal 64:18 Gaybe de şehadete de âlim, azîz, hakîmdir

Elmalılı 64:18 - Görünmeyeni ve görüneni bilendir. Üstündür, hikmet sahibidir.

DiyanetMeali 64:18 Görüleni görülmeyeni bilendir, güçlüdür. Hakim'dir.*

DiyanetVakfı 64:18 Görülmeyeni ve görüleni bilendir. Üstündür, hikmet sahibidir.

Ömer.N.Bilmen 64:18 Gizliye de, âşikâr olana da alîmdir, azîzdir, hakîmdir.

SuatYıldırım 64:18 – Görünmeyen ve görünen her şeyi bilir. O azîzdir, hakîmdir (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

İbni Kesir 64:18 Görüleni ve görülmeyeni bilendir. Aziz'dir, Hakim'dir.