Elmalılı-orijinal 102:1 Oyaladı o çokluk kuruntusu sizleri
Elmalılı 102:1-2 Çoklukla övünmek, sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı.
DiyanetMeali 102:1-2 Çoğunluk olmak iddianız sizi o kadar meşgul etti ki, mezarları ziyaretle oradakileri de sayacak kadar oldunuz.
DiyanetVakfı 102:1 Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki,
Ömer.N.Bilmen 102:1-2 Sizi o çokluk kuruntusu oyaladı. Tâ ki, kabirleri ziyaret ediverdiniz.
SuatYıldırım 102:1 Dünyalıklarla böbürlenmek, oyaladı sizleri.
İbni Kesir 102:1 Çokluk ile böbürlenmeniz, sizi öylesine oyaladı ki;
Elmalılı-orijinal 102:2 Ta.. ziyaret edişinize kadar kabirleri
Elmalılı 102:1-2 Çoklukla övünmek, sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı.
DiyanetMeali 102:1-2 Çoğunluk olmak iddianız sizi o kadar meşgul etti ki, mezarları ziyaretle oradakileri de sayacak kadar oldunuz.
DiyanetVakfı 102:2 Nihayet kabirleri ziyaret ettiniz.
Ömer.N.Bilmen 102:1-2 Sizi o çokluk kuruntusu oyaladı. Tâ ki, kabirleri ziyaret ediverdiniz.
SuatYıldırım 102:2 Tâ boylayıncaya kadar kabirleri!
İbni Kesir 102:2 Mezarlıkları bile ziyaret ettiniz,
Elmalılı-orijinal 102:3 Öyle değil, ilerde bileceksiniz
Elmalılı 102:3 - Hayır! Yakında bileceksiniz.
DiyanetMeali 102:3 Hayır; öyle olmayın; yakında bileceksiniz.
DiyanetVakfı 102:3 Hayır! Yakında bileceksiniz!
Ömer.N.Bilmen 102:3 Öyle değil, ileride bileceksiniz.
SuatYıldırım 102:3 Hayır (geçici dünya zevklerine bağlanmak doğru değil, sakının bundan) ileride bileceksiniz!
İbni Kesir 102:3 Hayır; ilerde bileceksiniz.
Elmalılı-orijinal 102:4 Sonra öyle değil, ilerde bileceksiniz
Elmalılı 102:4 Yine hayır! Yakında bileceksiniz (hatanızı).
DiyanetMeali 102:4 Hayır; gözünüzü açın; yakında bileceksiniz.
DiyanetVakfı 102:4 Elbette yakında bileceksiniz!
Ömer.N.Bilmen 102:4 Sonra öyle değil, ileride bileceksiniz.
SuatYıldırım 102:4 Evet, evet! İleride bileceksiniz!
İbni Kesir 102:4 Yine hayır; ilerde bileceksiniz.
Elmalılı-orijinal 102:5 Öyle değil, ilmel yakîn bilseniz
Elmalılı 102:5-6 Hayır! Eğer kesin bilgi ile bilseniz, elbette cehennemi görürsünüz.
DiyanetMeali 102:5 Dikkat edin, şayet yaptığınızın sonucunu kesin olarak bir bilseniz!
DiyanetVakfı 102:5 Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız,
Ömer.N.Bilmen 102:5 Vazgeçin. Sizin anladığınız gibi değil, eğer yakın bir bilgi ile bilecek olsa idiniz. (öyle yapmazdınız).
SuatYıldırım 102:5 Sakının bundan! Eğer kesin bir tarzda (ilmelyakin) bilseydiniz böyle yapmazdınız.
İbni Kesir 102:5 Hayır; eğer kesin bir bilgi ile bilseydiniz,
Elmalılı-orijinal 102:6 Kasem olsun o Cahimi çaresiz göreceksiniz
Elmalılı 102:5-6 Hayır! Eğer kesin bilgi ile bilseniz, elbette cehennemi görürsünüz.
DiyanetMeali 102:6 And olsun ki, cehennemi göreceksiniz.
DiyanetVakfı 102:6 Mutlaka cehennem ateşini görürdünüz.
Ömer.N.Bilmen 102:6 Andolsun ki, o cehennemi mutlaka göreceksiniz.
SuatYıldırım 102:6 Siz cehennemi göreceksiniz.
İbni Kesir 102:6 Andolsun ki; cehennemi muhakkak göreceksiniz.
Elmalılı-orijinal 102:7 Sonra kasem olsun onu çaresiz aynel yakîn göreceksiniz
Elmalılı 102:7 Sonra, yemin olsun ki, cehennemi yakin gözüyle göreceksiniz.
DiyanetMeali 102:7 And olsun ki, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.
DiyanetVakfı 102:7 Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz.
Ömer.N.Bilmen 102:7 Sonra onu elbette ki, ayne'lyakîn göreceksiniz.
SuatYıldırım 102:7 Evet, evet onu mutlaka gözlerinizle göreceksiniz!
İbni Kesir 102:7 Andolsun ki; yine onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.
Elmalılı-orijinal 102:8 Sonra kasem olsun o gün o naîmden muhakkak sorulacaksınız
Elmalılı 102:8 Sonra, yemin olsun ki, o gün (size verilen) her nimetten sorulacaksınız
DiyanetMeali 102:8 Sonra o gün, size verilmiş olan her nimetten sorguya çekileceksiniz.
DiyanetVakfı 102:8 Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.
Ömer.N.Bilmen 102:8 Sonra kasem olsun ki o gün her türlü nîmetten muhakkak sorulacaksınız.
SuatYıldırım 102:8 Sonra o gün nimetlerden hesaba çekileceksiniz!
İbni Kesir 102:8 Sonra o gün, andolsun ki; nimetlerden sorulacaksınız.