Elmalılı-orijinal 108:1 Biz verdik sana hakikatte kevser
Elmalılı 108:1 - Muhakkak biz sana Kevser'i verdik.
DiyanetMeali 108:1 Doğrusu sana pek çok nimet vermişizdir.
DiyanetVakfı 108:1 (Resûlum!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik.
Ömer.N.Bilmen 108:1 Şüphe yok ki, Biz sana Kevser'i verdik.
SuatYıldırım 108:1 – Biz gerçekten sana verdik kevser.
İbni Kesir 108:1 Gerçekten Biz; sana, Kevser'i verdik.
Elmalılı-orijinal 108:2 Sen de Rabbın için namaz kıl ve kurban kesiver
Elmalılı 108:2 - Öyleyse Rabb'in için namaz kıl ve kurban kes.
DiyanetMeali 108:2 Öyleyse Rabbin için namaz kıl, kurban kes.
DiyanetVakfı 108:2 Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes.
Ömer.N.Bilmen 108:2 Rabbin için namaz kıl ve kurban kesiver.
SuatYıldırım 108:2 – Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kesiver. [22,34]
İbni Kesir 108:2 Öyleyse Rabbın için namaz kıl ve kurban kes.
Elmalılı-orijinal 108:3 doğrusu sana bugz edendir ebter
Elmalılı 108:3 - Muhakkak ki sonu kesik olan, sana buğzedendir.
DiyanetMeali 108:3 Doğrusu adı sanı ortadan kalkacak olan, sana kin tutan kimsedir.
DiyanetVakfı 108:3 Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir.
Ömer.N.Bilmen 108:3 Muhakkak ki o sana buğz edendir, (asıl) ebter (olan).
SuatYıldırım 108:3 – Doğrusu, seni kötüleyendir ebter!
İbni Kesir 108:3 Sana buğzeden; şüphesiz ki zürriyetsiz olan, işte odur.