Bütün sahâbîler tarafından tereddüdsüz kabûl edilen ve bütün ümmet tarafından büyük bir beğeni ile karşılanıp söz birliği ile benimsenen Osman Mushaf'larının en belirgin özelliklerini şöyle özetleyebiliriz:
1)- Daha önce Hz. Ebu Bekr Mushaf'ını toplarken yapıldığı gibi Kur’ân-ı Kerîm metnini tevâtürle sâbit olan kırâatleriyle sınırlı tutup, Haber-i Vâhid'le gelen kırâat ve vecihlerden arındırması.
2)- Yine daha önce Hz. Ebu Bekr Mushaf'ını toplarken yapıldığı gibi Tilâveti nesh edilip Arza-i Ahîreler'de Kur’âniyyeti sâbit olmayan âyet, kırâat ve vecihlerden ayıklaması.
3)- Hem âyet hem de sûrelerini -Levh-i Mahfûz'daki tertîbince- bugün elimizde bulunan Kur’ânlar düzeninde sıraya koyması.
4)- Harekesiz ve noktasız bir yazı şekliyle yazılmasına karşın, vahy olunan çeşitli kırâat ve vecihlerin tümünü bir şekilde içine alması.
5)- Yazılış şeklinin yetersiz kaldığı farklı kırâat vecihlerini ayrı ayrı Mushaf'lara dağıtması.
6)- Bazı sahâbîlerin, herhangi bir mânâyı açıklama ya da mesela Nâsih Mensûh'u belirleme kabîlinden, kendi özel Mushaf'ları içerisinde âyetler arasına yazmış oldukları açıklama mâhiyetindeki tefsîrî ilâvelerden Kur’ân metinlerini arındırması.
İşte Osman Mushaf'larının sâhib olduğu bu üstün özellikleri gören sahâbîler O'nun: "Bu Mushaf'lar dışında Kur’ân olarak sahib olduğunuz her şeyi yakın" emrini gönül hoşluğu ile kabûl ettiler ve ellerinde bulunan bütün Mushaf ve varakları yakıp yok etmekte tereddüd göstermediler. Böylece hepsi Mesâhif-i Osmaniyye üzerinde söz birliği ile birleşmiş ve gönül hoşluğu ile toplanmış oldular. O kadar ki, önceleri kendi özel Mushaf'ını yakmak istemeyen Abdullâh ibn Mes'ûd bile Osman Mushaf'larının sâhib olduğu bu üstün özellikleri görünce; Mushaf'ını, yakması için kendi eliyle getirerek Hz. Osman'a teslîm etmiştir.
Ayrıca, Ebû Bekr'il-Enbârî'nin Süveyd b. Gafale'den rivâyet edildiğine göre, Hz. Osman’a "Mushaf'ları yakan adam" diyenlere Alî kerremellâhü vecheh şöyle karşılık vermiş:
"Ey insan topluluğu!. Osman hakkında aşırı gitmekten (haksız ve yersiz sözler sarfetmekten) ve O'na: "Mushaf'lar'ı yakan adam" demekten sakınınız. Allah'a yemîn ederim ki O; Onları, (kendibaşına değil), ancak biz Sahâbiler'den oluşan kalabalık bir cemaatten destek alarak (Ashâb'ın teşvîk ve onayıyla) yaktı" demiştir. [Variant Readings s. 27: el-Bidâyeh ve el-Nihâyeh, 7:171]
Ömer b. Se'îd'den yapılan bir rivâyette de Alî b. Ebî Tâlib (R.A.) şöyle demiştir: "Eğer Osman zamanında iş başında (halîfe) olsaydım, Mushaf'lar konusunda kesinlikle Osman'ın yaptığının aynısını yapardım." [Variant Readings s. 27: El-Kamil, 3:112]
Bu yazı www.multimediaquran.com sitesinin sahibi Hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından yazılmıştır.