Elmalılı-orijinal 89:1 Kasem olsun ki fecre
Elmalılı 89:1 - Andolsun fecre.
DiyanetMeali 89:1 Tanyerinin ağarmasına and olsun;
DiyanetVakfı 89:1 Andolsun Fecre ,
Ömer.N.Bilmen 89:1 Andolsun fecr'e.
SuatYıldırım 89:1 – Fecre,
İbni Kesir 89:1 Andolsun fecre,
Elmalılı-orijinal 89:2 Ve leyâli aşre
Elmalılı 89:2 - On geceye (Zilhicce ayının ilk on gecesine).
DiyanetMeali 89:2 Zilhicce ayının ilk on gecesine and olsun;
DiyanetVakfı 89:2 On geceye ,
Ömer.N.Bilmen 89:2-4 Ve on geceye. Ve çifte ve tek olana. Ve geçip gideceği zaman geceye.
SuatYıldırım 89:2 – O on geceye,
İbni Kesir 89:2 Ve on geceye,
Elmalılı-orijinal 89:3 Ve şef'ü vetre
Elmalılı 89:3 - Çifte ve teke.
DiyanetMeali 89:3 Herşeyin çiftine de, tekine de and olsun;
DiyanetVakfı 89:3 Çifte ve teke,
Ömer.N.Bilmen 89:2-4 Ve on geceye. Ve çifte ve tek olana. Ve geçip gideceği zaman geceye.
SuatYıldırım 89:3 – Çifte ve teke,
İbni Kesir 89:3 Hem çifte, hem teke.
Elmalılı-orijinal 89:4 Ve geceye: geçeceği sıra
Elmalılı 89:4 - Gitmekte olan geceye.
DiyanetMeali 89:4-5 Gelip geçen geceye and olsun ki, bunların her biri akıl sahibi için birer yemine değmez mi?
DiyanetVakfı 89:4 (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye
Ömer.N.Bilmen 89:2-4 Ve on geceye. Ve çifte ve tek olana. Ve geçip gideceği zaman geceye.
SuatYıldırım 89:4 – Akıp giden geceye yemin olsun ki:(Kıyamet gelecektir.)
İbni Kesir 89:4 Gelip geçeceği demde geceye,
Elmalılı-orijinal 89:5 Nasıl bunlarda bir akıl sahibi için bir kasem var değilmi?
Elmalılı 89:5 - Nasıl, bunlarda bir akıl sahibi için yemin var değil mi?
DiyanetMeali 89:4-5 Gelip geçen geceye and olsun ki, bunların her biri akıl sahibi için birer yemine değmez mi?
DiyanetVakfı 89:5 Bunlarda akıl sahibi için elbette birer yemin (değeri) vardır.
Ömer.N.Bilmen 89:5 Bunda akıl sahibi için bir yemîn yok mudur?
SuatYıldırım 89:5 – Nasıl, bunlarda aklı olan için yemin değeri vardır değil mi?
İbni Kesir 89:5 Akıl sahipleri için bunların her biri birer yemine değmez mi?
Elmalılı-orijinal 89:6 Görmedinmi rabbın nasıl yaptı Ade?
Elmalılı 89:6 - Görmedin mi Rabbin ne yaptı Âd kavmine?
DiyanetMeali 89:6-8 Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini görmedin mi?
DiyanetVakfı 89:6 Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine?
Ömer.N.Bilmen 89:6-7 Görmedin mi ki Rabbin Âd'e nasıl yaptı? Direk sahibi olan İrem cemaatine.
SuatYıldırım 89:6-10 Beldeler içinde benzeri yaratılmamış ve yüksek binalarla dolu İrem şehrinde oturan Âd milletine. [69,6-10; 7,71-72; 41,15;53,50]Vâdideki kayaları oyup yontarak sağlam evler yapan Semud milletine [7,73-79; 11,61-68; 26, 141-158]Çadırlı ordugâhlar, piramitler sahibi Firavun’a, [7,103-141; 11,96-99; 43,46-56]Rabbinin ne yaptığını görmedin mi?
İbni Kesir 89:6 Görmez misin, Rabbın nasıl yaptı Ad'a?
Elmalılı-orijinal 89:7 İreme zâtil'imâde
Elmalılı 89:7 - Sütunlar sahibi İrem'e?
DiyanetMeali 89:6-8 Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini görmedin mi?
DiyanetVakfı 89:7 Direkleri (yüksek binaları) olan, İrem şehrine?
Ömer.N.Bilmen 89:6-7 Görmedin mi ki Rabbin Âd'e nasıl yaptı? Direk sahibi olan İrem cemaatine.
SuatYıldırım 89:6-10 Beldeler içinde benzeri yaratılmamış ve yüksek binalarla dolu İrem şehrinde oturan Âd milletine. [69,6-10; 7,71-72; 41,15;53,50]Vâdideki kayaları oyup yontarak sağlam evler yapan Semud milletine [7,73-79; 11,61-68; 26, 141-158]Çadırlı ordugâhlar, piramitler sahibi Firavun’a, [7,103-141; 11,96-99; 43,46-56]Rabbinin ne yaptığını görmedin mi?
İbni Kesir 89:7 Sütunlar sahibi İrem'e?
Elmalılı-orijinal 89:8 - Ki o beldeler içinde misli yaradılmamıştı -
Elmalılı 89:8 - Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.
DiyanetMeali 89:6-8 Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini görmedin mi?
DiyanetVakfı 89:8 Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı ,
Ömer.N.Bilmen 89:8 Bir belde (ahalisi) ki, o beldenin bir misli beldeler arasında yaratılmamıştı.
SuatYıldırım 89:6-10 Beldeler içinde benzeri yaratılmamış ve yüksek binalarla dolu İrem şehrinde oturan Âd milletine. [69,6-10; 7,71-72; 41,15;53,50]Vâdideki kayaları oyup yontarak sağlam evler yapan Semud milletine [7,73-79; 11,61-68; 26, 141-158]Çadırlı ordugâhlar, piramitler sahibi Firavun’a, [7,103-141; 11,96-99; 43,46-56]Rabbinin ne yaptığını görmedin mi?
İbni Kesir 89:8 Ki o, şehirlerde bir benzeri yaratılmayandı.
Elmalılı-orijinal 89:9 Ve vâdîlerde kayaları kesen Semûde
Elmalılı 89:9 - Vâdide kayaları yontan Semud kavmine?
DiyanetMeali 89:9-12 Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?
DiyanetVakfı 89:9 O vadide kayaları yontan Semûd kavmine?
Ömer.N.Bilmen 89:9-10 Vadide kayaları söküp oyan Semûd'e (nasıl yaptı?). Ve pek büyük sabit binalar sahibi olan Fir'avun'a da nasıl yaptı?
SuatYıldırım 89:6-10 Beldeler içinde benzeri yaratılmamış ve yüksek binalarla dolu İrem şehrinde oturan Âd milletine. [69,6-10; 7,71-72; 41,15;53,50]Vâdideki kayaları oyup yontarak sağlam evler yapan Semud milletine [7,73-79; 11,61-68; 26, 141-158]Çadırlı ordugâhlar, piramitler sahibi Firavun’a, [7,103-141; 11,96-99; 43,46-56]Rabbinin ne yaptığını görmedin mi?
İbni Kesir 89:9 Dağ yamacında kayaları oyan Semud kavmine?
Elmalılı-orijinal 89:10 Ve o kazıkların sahibi Fir'avne
Elmalılı 89:10 - Kazıklar sahibi (güçlü, kuvvetli) Firavun'a?
DiyanetMeali 89:9-12 Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?
DiyanetVakfı 89:10 Kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a?
Ömer.N.Bilmen 89:9-10 Vadide kayaları söküp oyan Semûd'e (nasıl yaptı?). Ve pek büyük sabit binalar sahibi olan Fir'avun'a da nasıl yaptı?
SuatYıldırım 89:6-10 Beldeler içinde benzeri yaratılmamış ve yüksek binalarla dolu İrem şehrinde oturan Âd milletine. [69,6-10; 7,71-72; 41,15;53,50]Vâdideki kayaları oyup yontarak sağlam evler yapan Semud milletine [7,73-79; 11,61-68; 26, 141-158]Çadırlı ordugâhlar, piramitler sahibi Firavun’a, [7,103-141; 11,96-99; 43,46-56]Rabbinin ne yaptığını görmedin mi?
İbni Kesir 89:10 Kazıklar sahibi Firavun'a,
Elmalılı-orijinal 89:11 Onlar ki memleketlerde tuğyan etmişlerdi de
Elmalılı 89:11 - Bunlar ülkelerde azmışlardı.
DiyanetMeali 89:9-12 Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?
DiyanetVakfı 89:11 Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler.
Ömer.N.Bilmen 89:11-12 İşte onlar ki beldelerde azgınlıkta bulunmuşlardı. Oralarda fesadı çoğaltmışlardı.
SuatYıldırım 89:11 – Bütün bunlar, bulundukları ülkelerde azdıkça azdılar.
İbni Kesir 89:11 Ki bunlar, memleketlerde azgınlık etmişlerdi.
Elmalılı-orijinal 89:12 onlarda fesadı çoğaltmışlardı
Elmalılı 89:12 - Oralarda çok bozgunculuk yapmışlardı.
DiyanetMeali 89:9-12 Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?
DiyanetVakfı 89:12 Oralarda kötülüğü çoğalttılar.
Ömer.N.Bilmen 89:11-12 İşte onlar ki beldelerde azgınlıkta bulunmuşlardı. Oralarda fesadı çoğaltmışlardı.
SuatYıldırım 89:12 – Oralarda fesat ve bozgun çıkarıp, nizamı altüst ettiler.
İbni Kesir 89:12 Ve fesadı çoğaltmışlardı.
Elmalılı-orijinal 89:13 Onun için rabbın da üzerlerine bir azâb kamçısı yağdırıverdi
Elmalılı 89:13 - Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı.
DiyanetMeali 89:13 Rabbin onları azap kırbacından geçirmiştir.
DiyanetVakfı 89:13 Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı.
Ömer.N.Bilmen 89:13-14 Artık Rabbin de onların üzerlerine bir azap kamçısı saldırdı. Şüphe yok ki, Rabbin görüp gözetmektedir.
SuatYıldırım 89:13 – Bu yüzden senin Rabbin de onların üstüne azap kamçıları yağdırdı.
İbni Kesir 89:13 Bu sebeple Rabbın onları, azab kırbacından geçirdi.
Elmalılı-orijinal 89:14 Şübhesizki Rabbın öyle mırsad ile gözetmektedir
Elmalılı 89:14 - Kuşkusuz Rabbin her an gözetlemededir.
DiyanetMeali 89:14 Doğrusu Rabbin hep gözetlemektedir.
DiyanetVakfı 89:14 Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.
Ömer.N.Bilmen 89:13-14 Artık Rabbin de onların üzerlerine bir azap kamçısı saldırdı. Şüphe yok ki, Rabbin görüp gözetmektedir.
SuatYıldırım 89:14 – Çünkü Rabbin hep gözetlemededir.
İbni Kesir 89:14 Doğrusu Rabbın hep gözetlemekteydi.
Elmalılı-orijinal 89:15 Amma insan, her ne zaman rabbı onu imtihan edip de ona ikram eyler, ona ni'metler verirse, o vakıt rabbım bana ikram etti der
Elmalılı 89:15 - Ama insan, her ne zaman Rabbi onu sınayıp da ikramda bulunur, nimet verirse, "Rabbim bana ikram etti." der.
DiyanetMeali 89:15 Rabbin denemek için bir insana iyilik edip, nimet verdiği zaman, o: "Rabbim beni şerefli kıldı" der.
DiyanetVakfı 89:15 İnsan var ya, Rabbi kendisini imtihan edip de ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde "Rabbim bana ikram etti" der.
Ömer.N.Bilmen 89:15 Rabbi onu imtihan edip kendisine ikramda bulunsa o vakit der ki: «Rabbim bana ikram etti.»
SuatYıldırım 89:15 – Rabbi, insanı denemek için ona değer verip, nimetlere gark edince o: “Rabbim hakkım olan ikramı yaptı.” der.
İbni Kesir 89:15 Ama insan; Rabbı kendisini deneyip kerem eder ve nimet verirse: Rabbım beni şerefli kıldı, der.
Elmalılı-orijinal 89:16 Amma her nezaman da imtihan edip rızkını daraltırsa o vakıt da rabbım bana ihanet etti der.
Elmalılı 89:16 - Ama her ne zaman da sınayıp rızkını daraltırsa, o vakit de, "Rabbim beni zillete düşürdü." der.
DiyanetMeali 89:16 Ama onu sınamak için rızkını daraltıp bir ölçüye göre verdiği zaman: "Rabbim bana hor baktı" der.
DiyanetVakfı 89:16 Onu imtihan edip rızkını daralttığında ise "Rabbim beni önemsemedi" der.
Ömer.N.Bilmen 89:16 Amma onu imtihan edip de rızkını darlaştırdığı vakit de der ki: «Rabbim bana ihanet etti.»
SuatYıldırım 89:16 – Ama yine denemek için nasibini daraltınca O: “Rabbim beni zelil, perişan etti!” der.
İbni Kesir 89:16 Ama onu denemek üzere rızkını daraltırsa: Rabbım beni fakir düşürdü, der.
Elmalılı-orijinal 89:17 Hayır hayır doğrusu siz yetîme ikram etmiyorsunuz
Elmalılı 89:17 - Hayır hayır, doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz.
DiyanetMeali 89:17 Hayır; yetime karşı cömert davranmıyorsunuz.
DiyanetVakfı 89:17 Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz,
Ömer.N.Bilmen 89:17 Yok, yok. Belki siz yetime ikram etmezsiniz.
SuatYıldırım 89:17 – Hayır! (Siz Allah’tan hep ikramı devam ettirmesini istersiniz ama,) yetime değer vermezsiniz!
İbni Kesir 89:17 Hayır; doğrusu siz, yetime ikram etmezsiniz.
Elmalılı-orijinal 89:18 Ve bir birinizi miskîni ıt'ame teşvık eylemiyorsunuz
Elmalılı 89:18 - Birbirinizi yoksulu yedirmeye teşvik etmiyorsunuz.
DiyanetMeali 89:18 Yoksulu yedirmek konusunda birbirinize özenmiyorsunuz.
DiyanetVakfı 89:18 Yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz,
Ömer.N.Bilmen 89:18 Ve yoksullara yiyecek vermek için birbirinizi teşvikte bulunmazsınız.
SuatYıldırım 89:18 – Muhtaçları doyurmaya teşvik etmezsiniz.
İbni Kesir 89:18 Yoksulu yedirmek için birbirinizi teşvik etmezsiniz.
Elmalılı-orijinal 89:19 Halbuki mîrası öyle bir yiyiş yiyorsunuzki
Elmalılı 89:19 - Oysa mirası öyle bir yiyorsunuz ki, haram-helal gözetmeden.
DiyanetMeali 89:19 Size kalan mirası hak gözetmeden yiyorsunuz.
DiyanetVakfı 89:19 Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz.
Ömer.N.Bilmen 89:19 Ve miras bırakılan malı şiddetlicesine yersiniz.
SuatYıldırım 89:19 – Mirasları helâl haram demeden ne gelse yersiniz.
İbni Kesir 89:19 Mirası hak gözetmeden yersiniz.
Elmalılı-orijinal 89:20 yığmacasına
Elmalılı 89:20 - Malı öyle bir seviyorsunuz ki, yığmacasına.
DiyanetMeali 89:20 Malı pek çok seviyorsunuz.
DiyanetVakfı 89:20 Malı aşırı biçimde seviyorsunuz.
Ömer.N.Bilmen 89:20 Ve malı pek çokça bir sevgi ile seversiniz.
SuatYıldırım 89:20 – Mal mülk sevgisi ise bütün benliğinizi kaplamış!
İbni Kesir 89:20 Malı da pek çok seversiniz.
Elmalılı-orijinal 89:21 Hayır hayır, Arz «dekken dekkâ» düzlendiği
Elmalılı 89:21 - Hayır hayır, yer birbiri ardınca sarsılıp dümdüz olduğu zaman,
DiyanetMeali 89:21 Ama yer, çarpılıp paralandığı zaman;
DiyanetVakfı 89:21 Ama yeryüzü parça parça döküldüğü,
Ömer.N.Bilmen 89:21 Hayır hayır. Yer dağılıp parça parça parçalanınca.
SuatYıldırım 89:21 – Hayır! Bu yaptıklarınız kesinlikle yanlış!Dünya sarsılıp parça parça döküldüğü zaman,
İbni Kesir 89:21 Ama yer; parça parça dağıtıldığında.
Elmalılı-orijinal 89:22 Ve rabbının emri gelip Melek «saffen saffâ» dizildiği vakıt
Elmalılı 89:22 - Rabbinin emri gelip melekler sıra sıra dizildiği zaman,
DiyanetMeali 89:22 Melekler sıra sıra dizilip, Rabbinin buyruğu gelince,
DiyanetVakfı 89:22 Rabbin(in emri) geldiği ve melekler saf saf dizildiği zaman (her şey ortaya çıkacaktır).
Ömer.N.Bilmen 89:22 Ve Rabbin (emri) gelip melekler de saf saf dizilince.
SuatYıldırım 89:22 – Rabbinin emri gelip melekler de saf saf geldikleri zaman,
İbni Kesir 89:22 Melekler sıra sıra dizilip Rabbının buyruğu geldiğinde.
Elmalılı-orijinal 89:23 Ki Cehennem de o gün getirilmiştir, o insan o gün anlar, fakat o anlamadan ona ne fâide?
Elmalılı 89:23 - Ki cehennem de o gün getirilmiştir. İşte o gün insan anlar. Fakat bu anlamanın ona ne yararı var?
DiyanetMeali 89:23 O gün, cehennem ortaya konur. O gün insan öğüt almaya çalışır ama artık öğütten ona ne?
DiyanetVakfı 89:23 O gün cehennem getirilir, insan yaptıklarını birer birer hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ne faydası var!
Ömer.N.Bilmen 89:23 Ve o gün cehennem de getirilmiş olunca insan o gün anlamış olur. Ve artık o anlayıştan da ona ne faide!
SuatYıldırım 89:23 – Ve cehennemin getirildiği gün...İnsan işi anlar o gün!Ama anlamasının ne faydası var o gün!
İbni Kesir 89:23 Cehennem o gün getirilir. İnsan o gün, hatırlayacak ama hatırlamadan ona ne?
Elmalılı-orijinal 89:24 Ah der; nolurdu ben önce hayatım için (sağlığımda hayırlar) takdim etmiş olsa idim
Elmalılı 89:24 - "Keşke hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim." der.
DiyanetMeali 89:24 "Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaymışım" der.
DiyanetVakfı 89:24 (İşte o zaman insan:) "Keşke bu hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim!" der.
Ömer.N.Bilmen 89:24 Der ki, «Keşke hayatım için (güzel ameller) takdim etmiş olsa idim.»
SuatYıldırım 89:24 – “Keşke sağlığımda bu hayatım için hazırlık yapsaydım!” der.
İbni Kesir 89:24 Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım, der.
Elmalılı-orijinal 89:25 artık o gün onun ettiği azâbı kimse edemez
Elmalılı 89:25 - Artık o gün Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.
DiyanetMeali 89:25 O gün, hiç kimse, Allah'ın azabettiği gibi azabedemez.
DiyanetVakfı 89:25 Artık o gün, Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.
Ömer.N.Bilmen 89:25 Artık o gün O'nun yapacağı azabı bir kimse yapamaz.
SuatYıldırım 89:25 – İşte o gün O’nun ettiği azabı kimse edemez.
İbni Kesir 89:25 O gün O'nun azabı gibi hiç bir kimse azab edemez.
Elmalılı-orijinal 89:26 Ve onun vurduğu bağı kimse vuramaz
Elmalılı 89:26 - Onun vuracağı bağı kimse vuramaz.
DiyanetMeali 89:26 Hiç kimse O'nun vurduğu bağ gibisini bağlayamaz.
DiyanetVakfı 89:26 0'nun vuracağı bağı kimse vuramaz.
Ömer.N.Bilmen 89:26 Ve O'nun vuracağı bend ile kimse bend vurabilemez.
SuatYıldırım 89:26 – O’nun vurduğu bağı kimse vuramaz.
İbni Kesir 89:26 O'nun vurduğu bağı kimse vuramaz.
Elmalılı-orijinal 89:27 Ey o rabbına muti' olan nefsi mut'meinne
Elmalılı 89:27 - Ey, Rabbine, itaat edip huzura eren nefis!
DiyanetMeali 89:27 Ey huzur içinde olan can!
DiyanetVakfı 89:27 Ey huzura kavuşmuş insan!
Ömer.N.Bilmen 89:27 Ey mutmain olan nefs!
SuatYıldırım 89:27-30 – Ey gönül huzuruna ermiş ruh!Sen Rabbinden razı, O senden razı olarak dön Rabbine!Sen de katıl has kullarımın içine, gir cennetime!
İbni Kesir 89:27 Ey huzur içinde olan can.
Elmalılı-orijinal 89:28 Sen dön o rabbına hem râdıye olarak hem merdıyye de
Elmalılı 89:28 - Hem hoşnut edici, hem de hoşnut edilmiş olarak Rabbine dön.
DiyanetMeali 89:28 O, senden, sen de O'ndan hoşnut olarak Rabbine dön!
DiyanetVakfı 89:28 Sen O'ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön.
Ömer.N.Bilmen 89:28 Rabbine dönüver, sen razı, O da senden razı olarak.
SuatYıldırım 89:27-30 – Ey gönül huzuruna ermiş ruh!Sen Rabbinden razı, O senden razı olarak dön Rabbine!Sen de katıl has kullarımın içine, gir cennetime!
İbni Kesir 89:28 Dön Rabbına. Sen O'ndan hoşnud, O da senden razı olarak.
Elmalılı-orijinal 89:29 Gir kullarım içine
Elmalılı 89:29 - Kullarımın arasına gir.
DiyanetMeali 89:29 Ey can! İyi kullarımın arasına gir.
DiyanetVakfı 89:29 (Seçkin) kullarım arasına katıl,
Ömer.N.Bilmen 89:29 Artık kullarımın arasına gir.
SuatYıldırım 89:27-30 – Ey gönül huzuruna ermiş ruh!Sen Rabbinden razı, O senden razı olarak dön Rabbine!Sen de katıl has kullarımın içine, gir cennetime!
İbni Kesir 89:29 Haydi gir kullarımın arasına.
Elmalılı-orijinal 89:30 Gir Cennetime
Elmalılı 89:30 - Cennetime gir.
DiyanetMeali 89:30 Cennetime gir.*
DiyanetVakfı 89:30 Ve cennetim gir.
Ömer.N.Bilmen 89:30 Ve cennetime giriver.
SuatYıldırım 89:27-30 – Ey gönül huzuruna ermiş ruh!Sen Rabbinden razı, O senden razı olarak dön Rabbine!Sen de katıl has kullarımın içine, gir cennetime!
İbni Kesir 89:30 Gir, cennetime.