HOME NEXT
Okut

KUR'AN: Nâzi’Ât Suresi; Sure 79, Ayet 1


Ahmed Raza Khan: Mohammed Aqib Qadri:
By oath of those who harshly pull out the soul. (Of the disbeliever)


Elmalılı-orijinal 79:1. O daldırıp nez'edenlere

Elmalılı 79:1 - Andolsun şiddetle çekip çıkaranlara,

DiyanetMeali 79:1. Canları boğarcasına şiddetle çekip alanlara and olsun,

DiyanetVakfı 79:1. Söküp çıkaranlara, andolsun;

Ömer.N.Bilmen 79:1-2 Andolsun (ruhları) şiddetle çekip çıkaranlara. Ve kolaylıkla çıkarıp alanlara.

SuatYıldırım 79:1 – Var gücüyle koşanlar,

Muhammed Esed 79:1 DÜŞÜN bu [yıldız]ları, batmak üzere yükselen; [Dipnot 1]

[Dipnot 1] Yemin ifade eden ve edatını “Düşün” diye çevirmem konusunda bkz. 74:32, not 23'ün ilk bölümü Yani [Bu ayet, ve yemin edatının, kendisinden sonra belirtilen gerçeğe ya da gerçeğin kanıtına ağırlık kazandırmak için -tanıklığa çağrıda olduğu üzere- (“Allah'a andolsun!” ifadesinde olduğu ölçüde) yemin kadar ağır ve güçlü bir iddia ve isbat manası ifade edecek surette ilk kullanıldığı yerdir: bu nedenle onu burada ve başka yerlerde “düşün” şeklinde çevirdim. Bu örnekte böylece vurgulanan hakikat, hilalin değişen evreleri ve gece ile gündüzün yer değiştirmeleri nasıl ki Allah'ın koyduğu tabiat kanunlarının bir sonucu ise günahkarın öteki dünyada çekeceği azabın da, aynı şekilde, bu dünyada yaptığı kötülüklerin tabii bir sonucu olduğu hakikatidir. (Ayrıca bkz. 2:7, not 7.)] -ilk dönem müfessirleri, bu surenin 1-5. ayetleri ile ilgili açıklamalarında geniş ölçüde farklı görüşler serdetmişlerdir. En yaygın olan yorum, en-nâzi‘ât, en-nâşitât, es-sâbihât, es-sâbikât ve el-müdebbirât betimleyici isim-fiillerinin meleklere ve onların ölenlerin ruhlarıyla ilgili tasarruflarına işaret ettiği şeklindedir. Bu yorum, Ebû Müslim el-İsfehânî tarafından şiddetle reddedilmiştir. İsfehânî, -Râzî tarafından aktarıldığına göre- yukarıdaki beş isim-fiilde olduğu gibi, Kur’an'da meleklerin hiçbir zaman dişil halde anılmadıklarını ve bu pasajın da bir istisna teşkil edemeyeceğini söyler. Aynı ölçüde zayıf -çünkü bir hayli abartılı- diğer görüşler de, bu beş isim-fiili ölenlerin ruhlarına, yahut cihada katılmış olan savaşçılara veya savaş bineklerine vb. bağlayan açıklamalardır. En açık ve basit yorum, Katâde (Taberî ve Beğavî'den naklen) ve Hasan Basrî (Beğavî ve Râzî'den naklen) tarafından getirilmiştir. Onlar, bu pasajda kasdedilen şeyin, yıldızlar -güneş ve ay da dahil- ve onların uzaydaki hareketleri olduğunu ileri sürmüşlerdir: bu yorum, sözkonusu semavî varlıkların çok çeşitli yörüngeleri ve farklı hızlarıyla büyük bir uyum içinde bulunmalarını Allah'ın planının ve yaratıcılığının bir kanıtı olarak vurgulayan Kur’an'ın diğer birçok pasajı ile de uyuşmaktadır. Bu yoruma göre, ilk ayette geçen en-nâzi‘ât isim-fiili, yıldızların günlük “yükselişleri”ni veya “doğuşları”nı gösterir. Onların daha sonraki “batışları” ise, ğarkan ifadesi ile gösterilmiştir ki bu ifade, “batma” (yani, gözden kaybolma) ve mecazî olarak, bu günlük olayın bir “bütünlük” teşkil etmesi kavramlarını içerir (Zemahşerî).