Ahmed Raza Khan: Mohammed Aqib Qadri:
Yaa-Seen (Alphabets of Arabic language
- Allah and to whomever He reveals, know their precise meanings.)
Elmalılı-orijinal 36:1. Yâsîn.
Elmalılı 36:1 - Yâsîn.
DiyanetMeali 36:1. Ya, Sin.
DiyanetVakfı 36:1. Yâsîn,
Ömer.N.Bilmen 36:1 Yâsîn,
SuatYıldırım 36:1 – Yâ sîn,
İbni Kesir 36:1 Ya, Sin.
Muhammed Esed 36:1 SEN EY insanoğlu! [Dipnot 1]
[Dipnot 1] Bazı klasik müfessirler, bu surenin başındaki y-s harflerinin (yâ-sîn şeklinde okunur), Kur’an surelerinin bir çoğunun başındaki esrarlı harf-semboller (el-mukatta‘ât) kategorisine girdiği (bkz. Ek II) görüşünü savunurken, Abdullah b. ‘Abbâs, bu harflerin aslında iki farklı kelimeyi, yani nidâ edatı olan Yâ (“Ey”) ile Tayy kabilesi lehçesinde insan ile eş anlamlı kullanılan sîn kelimesini temsil ettiğini, dolayısıyla, 20. suredeki tâ-hâ hecelerine benzer şekilde, yâ-sîn'in “Sen ey insanoğlu” anlamına geldiğini ifade eder. Bu yorum, ‘İkrime, Dehhâk, Hasan Basrî, Sa‘îd b. Cubeyr ve diğer bazı ilk dönem Kur’an müfessirleri tarafından da benimsenmiştir (bkz. Taberî, Beğavî, Zemahşerî, Beydâvî, İbni Kesîr vb.). Zemahşerî'ye göre Tayy kabilesinin hitaplarda kullandığı sîn hecesi, insan'ın tasğîr (küçültme) hali olan uneysîn'in kısaltılmış şeklidir. (Burada, klasik Arapça'da küçültme halinin, genelde sevgi ve şefkat ifade ettiğini unutmamalıyız: sözgelimi, yâ buneyye hitabı, “Ey benim küçük oğlum” anlamından çok, yaşı ne olursa olsun, “Ey benim sevgili oğlum” anlamına gelir). Sonuç olarak yâ-sîn kelimelerinin, surenin devamında açıkça muhatab alınan Allah'ın Elçisi Muhammed (s)'i kasdettiği ve -Kur’an'ın sıkça yaptığı gibi- o'nun ve yakın arkadaşlarının beşer olma özelliklerini vurgulamayı amaçladığı söylenebilir.