Ahmed Raza Khan: Mohammed Aqib Qadri: 44:58
And We have made this Qur'an easy in your
language, for them to understand.
Elmalılı-orijinal 44:58. Biz onu sâde senin dilinle müyesser kıldık gerek ki iyi düşünsünler
Elmalılı 44:58 - Biz Kur'ân'ı senin dilinle indirip kolaylaştırdık. Umulur ki onlar öğüt alırlar.
DiyanetMeali 44:58-59. Biz, öğüt alırlar diye, Kuran'ı senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık. Sen bekle, onlar da beklemektedirler.*
DiyanetVakfı 44:58. Biz onu (Kur'an'ı), öğüt alalar diye senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık.
Ömer.N.Bilmen 44:58 Şüphe yok ki, onu (Kur'an-ı Mübîn'i) senin lisanınla kolaylaştırdık. Umulur ki onlar tefekkür ederler.
SuatYıldırım 44:58 – Biz Kur’ân’ı, insanlar iyi anlayıp ibret alsınlar diye, senin dilinle indirerek anlaşılmasını kolaylaştırdık.
İbni Kesir 44:58 Biz; onu, öğüt alsınlar diye senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık.
Muhammed Esed 44:58 BÖYLECE [ey Peygamber,] Biz bu [ilahî kelâmı] senin kendi dilinde kolay anlaşılır kıldık ki, insanlar düşünüp ondan ders alabilsinler. [Dipnot 34]
[Dipnot 34] Bkz. 19:97, not 81. [19:97 not 81: İnsanın Allah'ın “kelime”sini ya da “sözü”nü dil dışı mahiyetiyle olduğu gibi kavraması kabil olmadığı için, ilahî mesaj insana her zaman kendi dilinde vahyedilmiştir (karş. 14:4 -“Biz her elçiyi ancak kendi halkının diliyle (vahyedilmiş) [bir mesajla] gönderdik”) ve her zaman insan zihninin kavrayabileceği kavramlarla ifade edilmiştir; bunun içindir ki, Hz. Peygamber'e indirilen mesaj için “senin kalbine indirdik” (2:97) yahut, “[ilahî vahiy/esin] onunla senin kalbine inmiştir” (26:193-194) buyurulmaktadır.]