Elmalılı 56:51 - Sonra siz, ey sapık yalanlayıcılar!
Elmalılı 56:52 - Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz.
Elmalılı 56:53 - Karınlarınızı hep onunla dolduracaksınız.
Elmalılı 56:54 - Üstüne de kaynar su içeceksiniz.
Elmalılı 56:55 - Susuzluk illetine tutulmuş develerin içişi gibi içeceksiniz.
Elmalılı 56:56 - İşte ceza gününde onlara sunulacak ziyafet budur.
Elmalılı 56:57 - Biz sizi yarattık; tasdik etmeniz gerekmez mi?
Elmalılı 56:58 - Attığınız meniyi gördünüz mü?
Elmalılı 56:59 - Onu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz?
Elmalılı 56:60 - Aranızda ölümü takdir eden biziz ve bizim önümüze geçilmez.
Elmalılı 56:61 - Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir yaratılışta tekrar var edelim diye (böyle yapıyoruz).
Elmalılı 56:62 - Andolsun, ilk yaratılışı bildiniz. Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?
Elmalılı 56:63 - Ektiğinizi gördünüz mü?
Elmalılı 56:64 - Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?
Elmalılı 56:65 - Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık. Hayret eder dururdunuz.
Elmalılı 56:66 - "Doğrusu borç altına girdik."
Elmalılı 56:67 - "Doğrusu, biz yoksul bırakıldık" (derdiniz).
Elmalılı 56:68 - İçtiğiniz suya baktınız mı?
Elmalılı 56:69 - Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
Elmalılı 56:70 - Dileseydik onu tuzlu yapardık. O halde şükretseniz ya!
Elmalılı 56:71- Yaktığınız ateşi gördünüz mü?
Elmalılı 56:72 - Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?
Elmalılı 56:73 - Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlere bir fayda yaptık.
Elmalılı 56:74 - Öyleyse büyük Rabbinin adını yücelt.
Elmalılı 56:75 - Hayır, yıldızların yerlerine yemin ederim.
Elmalılı 56:76 - Bilirseniz bu büyük bir yemindir.