Ahmed Raza Khan: Mohammed Aqib Qadri:
And when they meet with the believers, they say, "We believe"; and when they are alone with their devils, they say, "We are undoubtedly with you, we were just mocking!"
Elmalılı-orijinal 2:14 bir de iman edenlerle karşılaştılar mı «amenna» derler ve kendi şeytanlarile halvet oldular mı «emin olun derler, biz sizinle beraberiz, biz ancak mütehziyiz»
Elmalılı 2:14 - Onlar iman edenlere rastladıkları zaman: "İnandık" derler. Fakat şeytanlarıyle yalnız kaldıkları zaman: "Biz, sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz." derler.
DiyanetMeali 2:14 İnananlara rastladıkları zaman, "İnandık" derler, elebaşılarıyla baş başa kaldıklarında, "Biz şüphesiz sizinleyiz, onlarla sadece alay etmekteyiz" derler.
DiyanetVakfı 2:14 (Bu münafıklar) müminlerle karşılaştıkları vakit "(Biz de) iman ettik" derler. (Kendilerini saptıran) şeytanları ile başbaşa kaldıklarında ise: Biz sizinle beraberiz, biz onlarla (müminlerle) sadece alay ediyoruz, derler.
Ömer.N.Bilmen 2:14 Onlar imân edenlere rastgelince, «Biz imân ettik,» derler. Kendi şeytanları ile yalnız kalınca da, «Biz sizinle beraberiz, biz ancak o imân edenler ile istihzâda bulunan kimseleriz,» derler.
SuatYıldırım 2:14 – Bunlar iman edenlerle karşılaştıkları vakit “Biz de müminiz” derler. Fakat şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında da: “Emin olun, biz sizinle beraberiz, biz onlarla alay ediyoruz.” derler.
İbni Kesir 2:14 Mü'minlere rastlayınca; inandık, derler. Şeytanları ile başbaşa kalınca da; biz sizinle beraberiz, onlarla sadece istihza etmekteyiz, derler.
[KURTUBİ TEFSİRİ: 14cü ayetin tefsirinin baslangıcı]
14. İman edenlerle karşılaştıklarında "iman ettik" derler. Ama şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında "muhakkak biz sizinle beraberiz. Biz ancak alay edicileriz" derler.
İkiyüzlülüğün Örnekleri:
"İman edenlerle karşılaştıklarında: 'İman ettik' derler" buyruğu münafıklar hakkında nazil olmuştur." karşılaştılar" kelimesinin aslı dır.
"Ama şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında: 'Muhakkak biz sizinle beraberiz..' derler." buyruğunda yer alan başbaşa kaldılar" kelimesinin vaslı "be" harfi cerri ile yapıldığı bilinen bir husus olmakla birlikte neden ile vasledildiği (geçiş yapıldığı) sorulacak olursa cevap şudur: Burada yer alan Başbaşa kaldılar, buyruğu ayrılıp gitti, anlamındadır.
"Şeyatîn" kelimesi şeytan kelimesinin "kırık çoğuludur. Bu kelimenin türeyişi ve anlamı ile ilgili açıklamalar istiaze ile ilgili açıklamalarda daha önceden yapılmıştı.
Müfessirler burada "şeytanlar"dan neyin kastedildiği hususunda farklı görüşlere sahiptirler. İbn Abbas ve es-Suddi'nin açıklamasına göre, bunlar küfrün başkan ve önderleridir. el-Kelbi de, bunlar cinlerin şeytanlarıdır demektedir. Müfessirlerden bir grup da şöyle demiştir: Bunlar kahinlerdir. Bununla birlikte imandan ve hayırdan uzaklık anlamına gelen "şeytanat (şeytanlık)" lafzı sözü geçen bütün bu açıklama şekillerini kapsamaktadır. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
"Biz ancak alay edicileriz, derler." Yani çağnldığımız şeyi yalanlayan kimseleriz. "Alay eden kimseleriz" anlamına olduğu da söylenmiştir. İstihza, alay etmek ve oyuncak etmek demektir.
[KURTUBİ TEFSİRİ: 14cü ayetin tefsirinin sonu.]