Ahmed Raza Khan: Mohammed Aqib Qadri:
We have indeed put shackles around their
necks reaching up to the chins, so they remain facing upwards.
Elmalılı-orijinal 36:8. Çünkü biz onların boyunlarına kelepçekler geçirmişiz, onlar çenelerine dayanmıştır da burunları yukarı gözleri aşağı somurtmaktadırlar
Elmalılı 36:8 - Çünkü biz onların boyunlarına kelepçeler geçirmişiz. O kelepçeler çenelerine dayanmıştır da burunları yukarı, gözleri aşağı somurtmaktadırlar.
DiyanetMeali 36:8. Boyunlarına, çenelerine kadar varan demir halkalar geçirmişizdir, bunun için başları yukarı kalkıktır.
DiyanetVakfı 36:8. Biz, onların boyunlarına halkalar geçirdik. O halkalar çenelere kadar dayanmaktadır. Bu yüzden kafaları yukarı kalkıktır.
Ömer.N.Bilmen 36:8 Şüphe yok ki, Biz onların boyunlarına kelepçeler geçirmişizdir, tâ ki onların çenelerine kadar dayanmıştır. Artık onlar başları yukarı kaldırılmış, gözleri aşağıya çevrilmiş kimselerdir, bir şey görüp anlayamazlar.
SuatYıldırım 36:8 – Boyunlarına öyle boyunduruklar koyduk ki onlar çenelerine dayanmaktadır. Boyunları yukarı, çeneleri kalkık, gözleri havada bir durumdadırlar.
İbni Kesir 36:8 Doğrusu Biz; onların boyunlarına, çenelerine kadar varan demir halkaları geçirdik. Bunun için artık başları yukarı kalkıktır.
Muhammed Esed 36:8 Onların boyunlarına çenelerine kadar uzayan demir halkalar geçirdik ki[Dipnot 6] kafalarını dik tutmak zorunda kalsınlar; [Dipnot 7]
[Dipnot 6] Zemahşerî: “[Bu,] onların hakikati bilinçli şekilde inkar etmelerinin temsîlî ifadesidir.” Bkz. 13:5'e ilişkin not 13 ve 34:33'e ilişkin not 44.
[Dipnot 7] Zımnen, “ve doğru yolu göremesinler” (Râzî); onların “başlarını dik tutmaları”, aynı zamanda küstahça böbürlenmelerini de simgeler. Diğer taraftan, Allah'ın günahkarların boyunlarına “demir halkalar geçirmesi”, 2:7'de sözü edilen ve buna ilişkin 7. notta açıklanan “onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemesi”ne benzer bir mecazdır. Bir sonraki ayette zikredilen “set” ve “perde” mecazları için de aynı şey söylenebilir.