Ahmed Raza Khan: Mohammed Aqib Qadri: 44:29
So the heavens and the earth did not weep
for them, and they were not given respite.
Elmalılı-orijinal 44:29. Binnetice ne Gök ağladı üzerlerine ne Yer ne de imhal olundular
Elmalılı 44:29 - Gök ve yer onların üzerine ağlamadı. Onlara mühlet de verilmedi.
DiyanetMeali 44:29. Gök ve yer, onlar için gözyaşı dökmedi, onlar erteye bırakılmamışlardı.*
DiyanetVakfı 44:29. Gök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de verilmedi.
Ömer.N.Bilmen 44:29 Artık onların üzerine gök ve yer ağlamadı, ve bir mühlet verilmişler de olmadılar.
SuatYıldırım 44:28-29 – İşte böyle oldu! Sonra bütün bunları, başka bir topluma miras bıraktık. Merhamete lâyık olma haklarını kaybettiklerinden, perişan hallerine gök de ağlamadı, yer de ağlamadı. Artık onlara yeni bir mühlet de verilmedi. [26,59; 7,137]
İbni Kesir 44:29 Gök ve yer onların helakine ağlamadı. Ve onlar, mühlet verilenler de olmadı.
Muhammed Esed 44:29 onlara ne gök ne de yer ağladı ve ne de bir mühlet verildi. [Dipnot 13]
[Dipnot 13] Yani, “günahlarından tevbe etmeleri için”.