HOMEPREVIOUS NEXT
Okut

KUR'AN: NEBE Suresi; Sure 78, Ayet 7



Ahmed Raza Khan: Mohammed Aqib Qadri:
And the mountains as pegs?


Elmalılı-orijinal 78:7. Ve dağları birer kazık

Elmalılı 78:7 - Dağları da birer kazık kılmadık mı?

DiyanetMeali 78:6-7. Biz yeryüzünü bir beşik, dağları da onun için birer direk kılmadık mı?

DiyanetVakfı 78:7. Dağları da birer kazık .

Ömer.N.Bilmen 78:6-7 Yeri bir döşek yapmadık mı? Dağları da birer kazık yapmadık mı?

SuatYıldırım 78:7 – Dağları da arzı tutan birer destek yapmadık mı?

İbni Kesir 78:7 Dağları da birer kazık?

Muhammed Esed 78:7 ve dağları da [onun] sütunları? [Dipnot 3]

[Dipnot 3] Bkz. 16:15 -“O, yeryüzüne yerinden oynamaz dağlar yerleştirdi ki sizi sarsmasın”- ve dağlara “sütunlar” şeklinde atıfta bulunmayı açıklayan not 11, i.e., [Bu ifade, öyle görünüyor ki, dağların, oluşumlarını yer kabuğunun maruz olduğu tedricî dengelenme ameliyesine (process) borçlu olduğunu îma ediyor. Söz konusu ameliye, arzın yüzeyinden, muhtemelen mağmadan (ergime halinde madde) ve belki de gazlardan oluşan arzın merkezine doğru ilerleyen soğuma ve katılaşmadan ileri gelen tazyik ve sıkışmaların sonucudur. Öyle görünüyor ki, iç kısımda bulunan bu sıvı-gaz karışımı, ancak yukarıdaki tabakaların, katı kütlelerin -ki bunların en göze çarpan kısmını dağlar meydana getirmektedir- muazzam basıncıyla dengede tutulmaktadır. Bu olgu, 78:7'de dağları “direk” ya da “destek” (evtâd) olarak, yani, arzın jeolojik süreçler içinde tedrîcen kazandığı izafî denge ve mukavemetin sembolü olarak tanımlayan Kur’ânî atıfın da açıklaması durumundadır. Bu denge, yer sarsıntıları ve volkanik patlamaların gösterdiği gibi, mutlak bir denge olmamakla birlikte, yine de arz üzerinde hayatın devamına imkan veren şey, yer altındaki akıcı ama kararsız tabakalara karşı direnç gösteren katı yer kabuğunun varlığıdır. Kanaatimizce, hem yukarıdaki ayette, hem de 21:31 ile 31:10'da geçen “sizi sarsmasın (ya da “onları sarsmasın”) diye” ifadesiyle anlatılmak istenen de budur.] bu pasajın tümü (ayetler 6-16) Allah'ın kudretini ve yaratıcılığını tanımlamakta ve sanki şöyle demektedir: “Evreni yaratmış olan Allah, insanı, gerekli gördüğü her şekilde yeniden diriltmeye ve yeniden yaratmaya aynı ölçüde muktedir olamaz mı?”